22. Hukuk Dairesi 2015/30310 E. , 2018/8057 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket bünyesinde 14.04.2012-11.02.2014 tarihleri arasında çalıştığını, davalı şirket bünyesindeki çalışmasının şehir dışında yol çalışması olduğu için sabah, öğlen ve akşam yemeklerinin işveren tarafından karşılandığını, işyerinde fazla çalışma yaptırıldığı halde ücretlerinin ödenmediğini, haftanın 7 günü çalışma olduğunu ve hafta tatili ücretlerinin de ödenmediğini, müvekkilinin milli bayramların tamamında çalıştığını, çalışmaya başladığı ilk dönemlerden itibaren maaşlarının düzensiz ve eksik ödendiğini, tüm bu sebeplerden işten ayrılmaya karar verdiğini ve iş akdini haklı sebeple feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, davacının müteahhit firma elemanı olarak ... İnş. Taah. San. A.Ş.’ de çalıştığını, bu nedenle işveren sıfatı taşımayan, ihale makamı olan ve kamu kurumu niteliğinde bulunan idarenin, müteselsil sorumluluğunun söz konusu olmadığını, İş Kanunu"nun 36/2. maddesi gereğince ücret alacağı olan işçilerin hakkediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmeyeceğini, bu şekilde idarenin tüm ücretlerden değil kısmi olarak sadece üç aylık ücret ile ilgili hakediş ödemesi yapılacağı dönemden sorumlu olduğunu, bu madde kapsamında kıdem ve ihbar tazminatı ile ilgili idarenin sorumlu olmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, diğer davalı ... İnş. Taah. San. A.Ş. vekili ise; davacının alacak iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı ..."nün sorumluluğunun ücret alacağına ilişkin olduğu ve bu alacağın da ispat edilemediği gerekçesiyle davalı ... açısından davanın reddine, diğer davalı ... İnş. Taah. San. A.Ş. açısından ise, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Öncelikle, giydirilmiş ücret dikkate alınmaksızın hesaplamaya gidilmesi uyuşmazlık konusudur.
Kıdem tazminatına esas alınacak ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır.
Mahkemece, davacının hesaplamalara esas alınan son brüt ücretinin 1.258,88 TL olarak kabul edilmesi yerinde ise de, davacının davalıya ait şantiyede kaldığı, barınma ve yemek yardımının sağlandığı ve devamlılık arzettiği tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Bu nedenle kıdem tazminatına esas ücretin, giydirilmiş ücret olarak saptanması ve hesaplanması gerekir. Mahkemece giydirilmiş ücret dikkate alınmadan, brüt ücret üzerinden kıdem tazminatının hesaplanarak hüküm tesisine gidilmesi hatalı olmuştur.
3-Bir diğer uyuşmazlık konusu, dava konusu edilen alacak kalemlerinden bakiye ücrete ilişkindir.
Davacı hangi dönemlere ilişkin olduğunu belirtmeksizin birikmiş ücret alacağı bulunduğunu ve bu alacaktan davalı ... İnş. Taah. San. A.Ş. ile 4857 sayılı İş Kanunu"nun 36.maddesi kapsamında diğer davalı ..."nün müştereken sorumlu olduklarını iddia etmiştir.
Mahkeme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31.maddesinde yer alan "Hâkimin davayı aydınlatma ödevi" başlığını taşıyan "(1) Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir." düzenlemesini somut uyuşmazlık bakımından uygulamaksızın, davacının ücret alacağının hangi aylara ait olduğu ve miktarlarının ne kadar olduğunun anlaşılamadığı gerekçesine yer vererek red kararı vermiştir. Öncelikle, söz konusu düzenleme kapsamında mahkemenin bakiye ücret talebine ilişkin davacı asile açıklattırma yaptırması, akabinde de 4857 sayılı Kanun"un 36.maddesi kapsamında yer alan düzenlemenin de dikkate alınarak değerlendirmeye gitmesi gerekir.
4857 sayılı İş Kanununun 36. maddesinde, “Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar; asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü, ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri bunların hakedişlerinden öderler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre ihale makamı, işçi ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek durumundadır. Yapılacak olan kontrol ya da işçinin başvurusu üzerine ödenmeyen ücretlerin bulunduğunun tespit edilmesi halinde, belli şartlarla ihale makamının sorumluluğu söz konusu olur. İhale makamının yapmış olduğu ilan üzerine işçilerin başvuruda bulunmamış olmaları, kamu kurumunun anılan madde kapsamındaki sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, işçilerin her hak ediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmeyeceği öngörülmüştür. Maddede sözü edilen ücret her hak ediş dönemi için “son üç aylık temel ücret” olarak değerlendirilmelidir. Yine ihale makamının kıdem ve ihbar tazminatı ile kullandırılmayan izinler sebebiyle herhangi bir sorumluluğu söz konusu değildir.
İhale makamı olan kamu kurumunun, her hak ediş dönemine ilişkin son üç aylık ücretten sorumluluğu, Yasadan doğan bir sorumluluktur. İşverenle ihale makamının birlikte dava edilmesi durumunda, müştereken müteselsilen sorumluluğa karar verilmelidir. İhale makamının tek başına dava edildiği durumlarda, işçinin mükerrer yararlanmasını önlemek için işverence sözü edilen ücretlerin ödenip ödenmediği araştırılmalıdır.
Yargıtayın kararlılık kazanmış olan uygulamasına göre, anahtar teslimi suretiyle ihale edilen işlerde, kamu makamlarının fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatili alacakları yönlerinden sorumluluğu bulunmamaktadır (Yargıtay 9.H.D. 19.1.2010 gün 2009/12074 E, 2010/378 K.).
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile tanık beyanlarına göre; davalı ..., yolu Toprak İşleri Sanat Yapıları ve Üst Yapı İşleri kapsamındaki işleri, diğer davalı ... İnş. Taah. San. A.Ş."ne ihale suretiyle yaptırmaktadır. Bu nedenle, davalı ..."nün sorumluluğunun İş Kanunu"nun 36. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
O halde mahkemece, davacının birikmiş ücret talebinin hangi dönemlere ilişkin olduğu açıklığa kavuşturulup davacının bu alacağa hak kazandığının anlaşılmasından sonra , davalı ..."nün sorumluluğu da 4857 sayılı İş Kanununun 36. maddesi uyarınca her hak ediş döneminde son üç aylık kısmı aşmamak üzere belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm tesis edilmelidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.