Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/9-69
Karar No: 2012/206
Karar Tarihi: 03.2012 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/9-69 Esas 2012/206 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara 9. İş Mahkemesinde görülen bir alacak davasında, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, hüküm fıkrasında istenilen ayrıntılar belirtilmediği için davayı kaybeden tarafın avukatı tarafından Yargıtay'a başvurulmuş ve karar bozulmuştur. Yerel mahkeme yeniden yargılama sonucunda önceki kararında direnmiştir. Ancak, mahkeme kararında kısmi direnme olduğuna dair herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Bu nedenle, hüküm fıkrasında ve gerekçeli kararda ilk karara uygun bir biçimde hüküm oluşturulması gerekmektedir. Mahkeme kararı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddelerine ve yargı sistemindeki açıklık ve netlik prensibine uygun olarak düzenlenmeli ve usullere uygun şekilde bildirilmelidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297, 298 ve 294. maddeleri, Hukuk Genel Kurulu'nun 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 381, 388 ve 389. maddelerinde yer alan benzer hükümlerle aynı yönde olup, kararların tefhimi ve hüküm fıkrasının oluşturulması sırasında bu hükümlerin gö
Hukuk Genel Kurulu         2012/9-69 E.  ,  2012/206 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 9. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 07/09/2011
    NUMARASI : 2011/680-2011/1064

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 9. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/12/2008 gün ve 2006/770 E., 2008/1009 K. Sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 18.04.2011 gün ve 2009/11593 E., 2011/11686 K. sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davalı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 388. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 297) maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Aynı kural, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 389. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 298.)maddesinde de tekrarlanmış; HUMK.nun 381. ((6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 294.) maddesinde ise “Kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur” hükmüne yer verilmiştir.
    Açıklanan hükümlerin ortaya koyduğu bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
    Ayrıca, bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikardır.
    Nitekim, uzun süre uygulanan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HUMK)"nun 381, 388 ve 389. maddelerinde de yer alan benzer hükümler nedeniyle, Yargıtay"ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulu"nun 19.6.1991 gün 323/391;10.9.1991 gün 281/415 ; 25.9.1991 gün 355/440; 05.12.2007 gün ve 2007/3-981/936 ; 23.01.2008 gün ve 2008/14-29/4; 30.12.2009 gün ve 2009/2-595-2009/603; 10.11.2010 gün ve 2010/20-626-2010/568; 13.07.2011 gün ve 2011/13-516-2011/529 sayılı kararları).
    Ceza Genel Kurulu"nca da önceleri C.M.U.K.nun benzer hükümleri taşıyan 261 ve 268 maddelerinin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte de bu kanunun 34, 223, 230,231,232 maddelerinin uygulanmasında bozulan kararın geçerliliğini ve yerine getirilme yeteneğini yitirdiğinden "önceki hükümde direnilmesine" denilmekle yetinilerek ve atıf suretiyle hüküm kurulamayacağı kabul edilmiştir (Ceza Genel Kurulu"nun 2.2.1976 gün 1/22-25 sayılı; 12.05.1998 gün ve 1998/6-104-171 sayılı; 05.02.2002 gün ve 2001/1-417-2002/153 sayılı kararları).
    6100 sayılı HMK’nun yürürlüğünden sonraki dönemde de Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.2011 gün ve 2011/20-607 E.-604 K.sayılı kararıyla bu ilkeler aynen kabul edilmiştir.
    Diğer taraftan, mahkemece direnme kararı verilmesi halinde, bu karar ile lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak gerçekleşeceğinden hüküm fıkrasının direnilen ilk karara uygun oluşturulması zorunludur. Mahkeme bozma ilamına kısmen direndiği yönünde bir karar oluşturmamışsa tümüyle ilk kararı gibi hüküm oluşturmak durumundadır. Eğer kısmi direnme varsa bu hususun açıklıkla belirtilmesi ve kısmen direnilen kararın hüküm fıkrasının da bu kısmi direnmeye uygun oluşturulması gerekir.
    Somut olaya gelince;
    Dava, işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; Özel Dairece işin esasına ilişkin olmak üzere bozulmuştur.
    Yerel Mahkemece önceki kararda direnilmiş; kararda kısmen direnildiğine ilişkin bir açıklamaya yer verilmemişken, direnilen ilk karardan farklı hüküm kurulmuş; böylece her iki karar arasında faiz başlangıcı yönünden farklılık oluşmuştur.
    Direnilen ilk karardan farklı bir hüküm kurulmakla direnme kararı ile bu karar lehine olan taraf yararına gerçekleşen usulü kazanılmış hak da ihlal edilmiştir.
    Mahkemece direnme kararı verildiğine göre kısa kararında ilk karara uygun biçimde hüküm fıkrası oluşturulmalı ve gerekçeli karar da bu karara uygun yazılmalıdır.
    Bu itibarla; kamu düzeni ile ilgili ve kendiliğinden (resen) göz önünde bulundurulması gereken bu usul kuralına ve 6100 sayılı HMK (mülga 1086 sayılı HUMK)’nun yukarıda açıklanan amir hükümlerine aykırı biçimde yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Direnme kararının yukarıda gösterilen usuli nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana iadesine, 16/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi