Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2395
Karar No: 2015/3486
Karar Tarihi: 08.05.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2395 Esas 2015/3486 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/2395 E.  ,  2015/3486 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, davalı şirket ile bir adet villa ve 8500.00 TL paranın davacılara verilmesi karşılığında, dava konusu taşınmazların davalı şirkete devredilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını ve tapuda arsaların davalı şirkete devredildiğini ancak şirket yetkilisinin taşınmaza villa yapılmaz diyerek inşaat yapmaktan vazgeçtiği halde, taşınmazları davacılara geri devretmediği gibi muvazaalı şekilde diğer davalıya devrini yaptığını ileri sürerek,dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davalının davacı ile diğer davalı şirket arasındaki anlaşmayı bilmediğini, tapuya güvenen iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, resmi senetlerde, taşınmazların villa karşılığı devredildiğine ilişkin kayıt bulunmadığı, sözleşmenin tapuya şerh edilmediği, davalı ..."nin iyiniyetini ortadan kaldıracak delil ibraz edilmediği gibi, muvazaanın da kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı arsa sahipleri, dava konusu 141 ada 6 parsel ile 170 ada 1 parsel sayılı taşınmazları tapuda 05.01.2010 tarihinde davalı şirkete devretmiştir. Tapuda şirketi yetkili olarak ... temsil etmiştir. Arsa sahipleri bu devrin satış sözleşmesi niteliğinde değil, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi niteliğinde olduğunu, davalı şirket tarafından arsaları üzerinde inşaat yapılıp kendilerine bağımsız bölüm verilmesi amacıyla bu devrin yapıldığını ileri sürmektedir. Davalı yüklenici, davaya cevap vermemiş, diğer davalı muvazaalı şekilde tapunun devredildiği ileri sürülen ... ise, 12.06.2012 günlü celsede iyiniyetli olduğunu ancak, yüklenici şirketin inşaata başlamadığını bildirmiş,böylece dava konusu taşınmazlar üzerinde inşaat yapılacağı ve esasında bağımsız bölüm devralmak amacıyla bu taşınmazları aldığını, yine taşınmazları aldığı şirketin ortağı ve temsilcisi ..."yı sekiz yıldır tanıdığını, aralarında ticari ilişki olduğunu, kendisini de dolandırdığını, ..."tan başka daireler de aldığını ve benzer problemleri o satışlarda da yaşadığını, planı, projesi hazır olan arsaları gösterdiği halde, inşaatların hiçbirini tamamlamadığını beyan etmiştir.
    Bunun dışında, dosya kapsamındaki belgelerden satış tarihinden çok önce davalı şirket ve özellikle temsilcisi ... hakkında çok sayıda arsa sahibinin şikayeti nedeniyle Cumhuriyet Savcılığınca cezai takibat başlatıldığı, yargılandığı, sonuçta da ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2014/234 esas ve 2015/24 karar sayılı dosyası ile dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Belirtilen olgular dışında, arsa sahiplerinin tapu devri yaptığı tarihten sonra arsa sahiplerinden ... ile ... arasında düzenlenen 22.02.2010 günlü adi yazılı sözleşmede, dava konusu taşınmazların tapularının 15.05.2010 tarihine kadar Irmak. Ltd.Şti. tarafından üzerindeki ipoteğin kaldırılarak ..."a devredileceği de kabul edilmiştir. Anılan tarihte ..."ın şirketin yetkili temsilcisi olduğu da çekişmesizdir. Sözü edilen 22.02.2010 günlü sözleşme resmi şekilde değilse de; esasen davacıların iddialarını teyit eder niteliktedir. Zira, ..."nın aldığı taşınmazları daha sonra inşaata uygun görmemesi nedeniyle iade etmeyi kabul ettiği ileri sürülmüştür. Bunun yanında, şirket yetkilisi ..."nın, tapuları devretmeyi kabul ettiği tarihte, talimatı üzerine şirket temsilcisi ... tarafından 170 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 3000.00 TL. bedelle, 141 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ise 25.02.2010 tarihinde 4100.00 TL. bedelle ..."ye satıldığı ancak her iki taşınmazın üzerinde de satış tarihleri itibariyle .... İcra Müdürlüğü"nün 26.01.2010 tarihli 253.383,56 TL."lik haciz şerhi bulunduğu görülmektedir. Oysa yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre, üzerinde bu miktar hacizle yüklü taşınmazların gerçek değerinin 170 ada 1 parsel yönünden 11.342,62 TL., 141 ada 6 parsel yönünden 16.395,03 TL. olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda, satış bedellerinin fahiş derecede farklı olduğu da ortadadır.
    Şu halde, yukarıda yapılan izaha göre, davalı şirkete yapılan 05.01.2010 tarihli tapu devrinin esasında arsa payı karşılığı inşaat yapılması amacıyla gerçekleştirildiği, ancak böyle bir sözleşmenin yazılı olarak yapılmadığı, şirket temsilcisi ..."nın alınan tapuları iade etmeyi taahhüt etmesine rağmen aynı gün ve takip eden günlerde üçüncü kişiye devrinin sağlandığı, bu itibarla kötüniyetli davrandığı açıktır. Bunun yanında, diğer davalı üçüncü kişinin de uzun zamandır tanıdığı şirket temsilcisi ... ile ilişkiye girerek ve TMK."nun 3/2. maddesinde öngörülen özeni de göstermeden aşırı derecede farklı bedelle taşınmazları devraldığı, yüklenici şirket temsilcisi hakkında açılan cezai takibatın ... gibi bir ilçede bilinmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, keza, ..."nin daha önce de benzer sorunları yaşadığını bildirmesi karşısında daha tedbirli davranması gerekirken, bu özen yükümlülüğüne dikkat etmeden, peşpeşe taşınmazları devraldığı anlaşıldığından iyiniyetli kabul edilemeyeceği ortadadır.
    Yukarıda izah edilen nedenlerle, davanın kabulü gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi