22. Hukuk Dairesi 2016/27914 E. , 2020/826 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde olarak elektrik teknisyeni olarak çalıştığını, davacının mevcut işi dışında işlerde çalıştırılmasına itiraz ettiğini, bunun üzerine işverence işten ayrılmak zorunda bırakıldığını, günlük çalışma süresinin 09.00-22.00 saatleri arasında olduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle feshedildiğini, davacının işyerinde 09.00-18.00 saatleri arasında alıştığını, 12.00-13.30 saatleri arasında çalışma yapmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, davacı tanıklarının anlatımı doğrultusunda hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edilerek, raporda hesaplanan fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanıklarının beyanları dikkate alınarak, davacının yaz döneminde 09.00-21.00 saatleri arasında çalışarak haftada 18 saat, kış döneminde ise 09.00-20.00 saatleri arasında çalışarak haftada 15 saat çalıştığı kabul edilmiştir. Ancak davacı tanıklarından birisi 2012 ve 2013 yaz döneminde davacının çalıştığı işyerinde staj yapmış, diğeri ise komşu işyeri çalışanı olup davacı ile aynı işyerinde çalışmamıştır. Hal böyle olunca davacının çalışma düzenini bilmeyen komşu işyeri çalışanının beyanının hükme esas alınması yerinde değildir. Bu itibarla, 2012 ve 2013 yaz dönemi için davacı ile aynı işyerinde staj yapan davacı tanığının beyanı dikkate alınabilir ise de, diğer dönemler yönünden davalı tanıklarının beyanları doğrultusunda değerlendirme yapılarak, oluşacak sonuca göre davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı belirlenmelidir. Mahkemece tüm çalışma süresi yönünden, davacının çalışma düzenini bilmesi mümkün olmayan tanık anlatımlarına göre değerlendirme yapılması yerinde değildir. Belirtilen yönler göz önüne alınmadan yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
3-Davacı dava dilekçesinde, hafta sonları çalışmasına rağmen sadece iki haftada bir pazar günü izin kullandığını ileri sürmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, tanıkların davacının iki haftada bir hafta tatilinde çalıştığını beyan ettiğini, tanıkların beyanının davacının dava dilekçesindeki beyan ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının hafta tatili ücretine hak kazanmadığı bildirilmiştir. Mahkeme, bilirkişi raporundaki bu değerlendirme ile bağlı değildir. Ancak davacının hafta tatili ücreti talebinin hangi gerekçe ile kabul edildiğinin gerekçeli kararda belirtilmemesi hatalıdır. Kararda, bir taraftan “tüm dosya kapsamı ile bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek” hüküm kurulduğunun ifade edilmesi, diğer taraftan bilirkişi raporundaki tespite hangi gerekçe ile itibar edilmediği belirtilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.