1. Hukuk Dairesi 2014/1923 E. , 2015/268 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : TİRE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2012
NUMARASI : 2008/122-2012/510
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-K A R A R-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu .. ada 11 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olup, taşınmaz üzerinde kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulu olmayan binanın son katındaki dairenin dava konusu yapıldığı, davalının 26.05.2006 tarihine kadar davacı Vakfın çalışanı olup bu tarih itibariyle ecrimisil istendiği, davalının ecrimisil istenen dönemde dava konusu taşınmazı kullandığı, mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulü ile 3577 TL ecrimisilin hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi için, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanması gerekir. HMK"nun 27. maddesi uluslararası sözleşmeler ve Anayasanın 36. maddesiyle en temel yargısal hak olarak kabul edilen hukuki dinlenilme hakkı gözetilerek, mahkeme, tarafları dinlemeden, onların iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usûlüne uygun olarak davet etmeden, açıklama ve ispat haklarını kullanmalarını sağlamadan hükmünü veremez.
Ne var ki; yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca davalının savunması üzerinde yeterince durulduğu söylenemez. Şöyle ki, davalı, kardeşinin Vakfa bağışladığı başka bir taşınmaza karşılık dava konusu taşınmazın ücretsiz olarak kullanımına tahsis edildiğini, tahsise ilişkin 31.12.2005 tarihli Vakıf kararının parentez içinde yazılan “ ( çalıştığı sürece ) “ ibaresinin sonradan elle yazıldığı savunmasında bulunmuş olduğu halde, mahkemece bu hususta inceleme ve araştırma yapılmadan sonuca gidilmiştir.
Hal böyle olunca; davalının kardeşinin davacı vakfa bağışladığı bir taşınmaz olup olmadığı hususu üzerinde durularak, varsa buna ilişkin vakıf karar defterinin getirtilmesi, kararda isimleri geçen kişilerin tanık olarak dinlenilmesi, tahsis şerhini içeren 31.12.2005 tarihli vakıf kararında parentez içinde yazılan yazının, sonradan ilave edilip edilmediği hususunun alınacak raporla saptanması, anılan yazının sonradan ilave edildiğinin anlaşılması halinde tahsis kararının usulüne uygun başka bir Vakıf kararıyla kaldırılıp kaldırılmadığının irdelenmesi, tahsis kararının kaldırılmasına ilişkin karar yoksa davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.