Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14502
Karar No: 2017/832
Karar Tarihi: 15.02.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/14502 Esas 2017/832 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/14502 E.  ,  2017/832 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen davada ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/06/2015 tarih ve 2014/656-2015/462 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkili ..."ın müvekkili şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, % 90 oranında görme özürlü olduğunu, müvekkili şirkette çalışan davalının kardeşi ..."ın müvekkili Hasan"ın bu özründen faydalanarak ona diğer iş evrakları yanında bir adet senet de imzalattığını, senedi de davalının doldurarak icra takibine konu ettiğini ve senet bedelini tahsil ettiğini, ancak müvekkilleri ile davalı arasında herhengi bir ticari ilişki olmadığı gibi senet düzenlenmesini de gerektiren başka bir ilişki içinde olmadıklarını ileri sürerek haksız yere ödenmek zorunda kalan 19.251,87 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan istirdatını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkili ile davacılar arasında araç satış ve araç kiralama işi olduğu gibi borç olarak zaman zaman nakit para da verildiğini, alacaklarının karşılığı olarak müvekkiline dava konusu senedin tanzim edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ..."ın raporunda teşhisin tek gözde körlük diğer gözde görme azlığı olarak belirlendiği, dinlenen davalı tanıklarının davacı ..."ın her evrakı kendisinin imzaladığını beyan ettikleri, dosyaya davalı tarafça sunulan iki adet araç satış sözleşmesinin de ... tarafından imzalanmış olduğu, bu sözleşmelerden biri tanıklar huzurunda yapılmış olmasına rağmen diğerinde tanık olmadan sözleşme düzenlendiği, yasal düzenlemelere göre imza atabilen özürlülerin senet tanzim etmesinde görenlerden farklı bir usulün düzenlenmediği, bu nedenle davacı ..."ın da pek çok evrakı bizzat imzaladığı ve diğer davacı şirketi işlettiği göz önüne alındığında davacı tarafça imzalanan dava konusu senedin de geçerli olduğu, her ne kadar hataen imzalandığını belirtmiş ise de, irade sakatlığını ispatlamaya yeterli bir delilin de dosyaya sunulmadığı, dosyaya ibraz edilen araç satışına ilişkin sözleşmeler ve davalı tanıklarının beyanlarının da taraflar arasındaki ilişkiyi ve senet düzenlenme sebebini doğruladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davacıların senet nedeniyle yaptıkları ödemenin borçlu olmadıkları iddiasıyla istirdatı istemine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkili ..."ın ileri derecede görme özürlü olduğunu, senedin bu durumundan faydalanılarak imzalatıldığını, davalı/lehtar ile arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını ileri sürmüştür. Davalı ise, davacıya işleri nedeniyle bazen borç para verdiğini savunmuştur. Yargılama sırasında dinlenen tanık beyanları sonrasında ise davalı, savunmasını kısmen talil ederek, davacı şirket tarafından mülkiyeti kendinde olan araçların kiralandığı, kİra alacağı ve araçların bakımı nedeniyle de davacıdan alacaklı olduğunu savunmuştur. Davaya konu senet üzerinde “nakten” açıklaması olması rağmen davalı bu savunmasıyla esasen “malen” alacaklı olduğunu ifade etmiştir.
    Bonoda bedel kaydı varsa bononun bu nedenle düzenlendiği doğru kabul edilir, bedel kaydının aksini ileri süren bu iddiasını ispatla mükelleftir. Bono, esasen bağımsız borç ikrarı içeren bir senettir. Bu nedenle ispat yükü, kural olarak, senedin bedelsiz olduğunu ileri süren tarafa aittir. Ancak, bedel kaydının mevcut olması halinde ispat yükü bu kaydın aksini savunan tarafa ait olacaktır. Bir alacak borç ilişkisine dayandığı "nakten" kaydı ile senede yazılmışsa, artık buna uyulmak gerekir. Bu kayıtların aksinin savunulması senedin ta"lili (nedene, illete bağlanması) anlamına gelir ki, böyle bir durumda kanıt yükümlülüğü yer değiştirir ve senedi talil eden, savını kanıtlamak yükümlülüğü altına girer (YHGK 17.12.2003, 19-791/768) (Dr. Adnan Deynekli, Bonoda Bedel Kaydının Ve Talilin İspat Yüküne Etkisi, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, s.7 vd.).
    O halde, savunmasını aralarındaki kira ilişkisine dayandırarak senetteki bedel kaydını talil eden davalı ispat yükünü üzerine almış olduğu, 6100 sayılı HMK"nın 201. maddesi uyarınca da senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilemeyeceği gözetilerek değerlendirme yapılması ve bir sonuca varılması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddi yönünde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi