12. Ceza Dairesi 2019/5022 E. , 2019/9331 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hâkimliği
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, gizliliğin ihlali ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"na muhalefet (haksız rekabet) suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14.02.2018 tarihli ve 2018/16841 soruşturma, 2018/8985 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12.03.2018 tarihli ve 2018/1778 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüphelinin görüntüleri hukuka aykırı olarak elde etmediği, isnat edilen suçların oluşmadığı anlaşıldığından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Somut olayda müştekinin ayrıntılı ifadesi alınarak olaya ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu tespit edilmeksizin, şüpheliye isnat edilen suçların unsurlarının neden oluşmadığı gerekçeli olarak belirtilmeksizin ve herhangi bir soruşturma işlemi yapılmaksızın, eksik soruşturma ile verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın bu yönden kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 24.09.2018 tarihli ve 94660652-105-34-8816-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.10.2018 tarihli ve 2018/79014 sayılı tebliğnamesi ve Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 09.05.2019 tarihli, 2018/6478 esas, 2019/8217 karar sayılı görevsizlik kararı ile daireye ihbar ve soruşturma evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçi firma tarafından yapımı üstlenerek inşa edilen sitenin sakinlerinden olan şüpheli Serdar’ın, ikamet ettiği bağımsız bölümde gerçekleştiği iddia olunan hırsızlık olayına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında ele geçirdiği kamera görüntülerini, “... Kasa Hırsızları”, “... Güvenlikli Site Mi? Hırsızlar Elini Kolunu Sallayarak Siteye Giriyorlar. 6 Evi Soyuyorlar” biçimindeki firmanın ticari itibarını zedeleyecek yanıltıcı ibarelerle birlikte 05.02.2018 tarihinde youtube adlı video paylaşım sitesinde yayımlamasından dolayı hakkında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, gizliliğin ihlali ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa muhalefet (haksız rekabet) suçlarından soruşturma başlatılması için şikayetçi firma vekili tarafından 12.02.2018 tarihli şikayet dilekçesinin verilmesini müteakip, herhangi bir soruşturma işlemi yapılmaksızın, “...Şüphelinin görüntüleri hukuka aykırı olarak elde etmediği, isnat edilen suçların oluşmadığı...” gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca 14.02.2018 tarihli ve 2018/16841 soruşturma, 2018/8985 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun"un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Şikayetçi firma yetkilisinin ve şüphelinin beyanları alınıp, hırsızlık suçuna ilişkin soruşturma dosyası ile youtube adlı sitede yapılan paylaşımın kim tarafından yapıldığına ve içeriğine ilişkin deliller toplanarak, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi ve süpheliye isnat edilen suçların unsurlarının oluşup oluşmadığının gerekçeli olarak açıklanması gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturmaya ve yetersiz gerekçeye dayalı olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca 14.02.2018 tarihli ve 2018/16841 soruşturma, 2018/8985 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği anlaşıldığından, anılan karara karşı yapılan itirazın belirtilen şekilde inceleme yapılmasından sonra sonuçlandırılması yerine reddine ilişkin mercii Bakırköy 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12.03.2018 tarihli ve 2018/1778 değişik iş sayılı kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, mercii Bakırköy 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12.03.2018 tarihli ve 2018/1778 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde Sulh Ceza Hâkimliğince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.