Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/11842
Karar No: 2018/8032
Karar Tarihi: 28.03.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/11842 Esas 2018/8032 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/11842 E.  ,  2018/8032 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin 21.01.2011 tarihinden iş akdinin feshedildiği 01.09.2013 tarihine kadar davalılardan ...ye ait işyerinde teknik sorumlu olarak çalıştığını, ...nin asıl işveren diğer davalı şirketin ise alt işveren olduğunu, müvekkilinin iş akdinin 01.09.2013 tarihi itibari ile davalı ... Ltd. Şti tarafından Kablo Tv Sistemleri Hizmet Alım Sözleşmesinin 20.07.2013 tarihinde sona ermesi nedeni ile feshedildiğinin bildirildiğini, müvekkilinin iş akdinin 01.09.2013 tarihinde feshedildiğini, daha sonradan yeni gelen alt işveren yanında çalışmaya devam etmesinin eski hizmet akdinin devamı olmadığını, yeni gelen alt işverenin müvekkili ile yeni bir sözleşme imzaladığını beyan ederek, kıdem tazminatı, fazla mesai alacağı ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Savunmasının Özeti:
    Davalı ... A.Ş vekili; müvekkil şirketin kablo hizmetlerinin abone tesis, nakil, iptal arıza, onarım, hasar, deplase, proje bakım, işletme, tahsilat ve pazarlama işlerini ihaleyle çeşitli firmalara verdiğini, 12. Ana Bölgede söz konusu hizmetlerin gördürülmesi işini ... İnş. Ltd. Şti.’nin aldığını, bu şirketle 20.07.2009 tarihinde sözleşme imzalandığını, ... Ltd. Şti.’nin sözleşme ile öngörülen işlerin yapılması için personel temin ettiğini, davacının da o personellerden biri olup şirketin işçisi olmadığını, diğer davalı şirket ile müvekkil şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığından müvekkil şirkete husumet düşmediğini beyan ederek ,davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının davalı ... Uydu Haberleşme Kablo TV.ve İşletme A.Ş." nin işlerini gören alt işverenler nezdinde çalıştığı, çalıştığı süre içerisinde davalı ... Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş."nin işleri dışında herhangi bir iş yapmadığı ve çalışmasını münhasıran davalı ... Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş."ne hasrettiği, bu nedenle davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu ve davalıların işçilik haklarından müştereken ve müteselsilen birlikte sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davalı ... Uydu Haberleşme Kablo Tv ve İşletme AŞ. vekilince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ... A.Ş."nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Taraflar arasında, davalılar işyerinde fazla çalışma olup olmadığı ve hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.
    Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
    Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir.
    Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
    Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir.
    Somut olayda; dosya içeriği, tanık beyanları ve Dairemizce daha önce incelemesi yapılan dosyalarda alınan bilirkişi raporlarına göre saha işçilerinin haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığı tespit edilmiştir. Aynı tanıkların aynı beyanlarına dayanılmış olmasına rağmen farklı fazla çalışma ücretinin hesaplandığı bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmuş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı ... A.Ş."ne iadesine, 28.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi