Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18066
Karar No: 2015/18682
Karar Tarihi: 20.10.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/18066 Esas 2015/18682 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/18066 E.  ,  2015/18682 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi
    TARİHİ : 30/06/2015
    NUMARASI : 2014/383-2015/553

    M.. A.. ile O.. A.. aralarındaki katılma alacağı davasının reddine dair Kayseri 4. Aile Mahkemesi"nden verilen 30.06.2015 gün ve 383/553 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Merzuka vekili, evlilik birliği içinde davalı adına satın alınan ve tescil edilen taşınmazla ilgili mal rejiminin tasfiye edilerek söz konusu taşınmazın edinilmesinde davacı tarafından yapılan katkının dava tarihinden geçerli yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak harca esas değeri 20.000 TL göstermiş, harcını yatırdığı 20.05.2015 tarihli dilekçesi ile talebini 100.000 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı Osman vekili, kooperatif üyeliği yoluyla edinilen taşınmazın aidatlarını davalının ödediğini, edinilmesinde davacının katkısının olmadığını, evlilik süresince davacının çalışmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının dava dilekçesinde TMK"nun 227. maddesi kapsamında yapılan katkıyı talep ettiği, davacının ne miktar katılım yaptığının ispatlanamadığı, dilekçede açıkça yapılan katkı istendiğinden ve bu talep de ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 13.07.1988 tarihinde evlenmişler, 22.03.2013 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hüküm 23.05.2014 tarihinde kesinleşmekle evlilik birliği son bulmuştur. 4722 sayılı Kanun"un 10. maddesi uyarınca eşler bir yıllık yasal süre içerisinde başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre, eşler arasında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM"nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.m.202, 4722 s.K.m.10). Eşler arasındaki mal rejimi TMK"nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir.
    HMK"nun 26, 25, 31 ve 33. (HUMK"nun 74, 75 ve 76) maddeleri uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Mahkemenin hüküm vermesi için, kendisine yöneltilen talebin formüle edilmesi ve ileri sürülmesi tarafların görevi ise de, bunları anlamlandırmak veya gerektiğinde açıklattırmak hâkimin görevidir. 05.11.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında da taraflar arasındaki uyuşmazlık HMK"nın 140/1.maddesine aykırı olarak "Davacı tarafın iddialarının dava dilekçesinde yazılı olduğu şekilde, davalı tarafın savunmalarının cevap dilekçesinde yazılı olduğu şekilde olduğu, taraflar arasında iddia ve savunmalar konusunda uyuşmazlık bulunduğu tespit edildi" şeklinde belirlenmiş olup, bu belirlemeden hareketle taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti mümkün değildir. Dava dilekçesinde yer alan "...Davalı ile davacı arasındaki evlilik süresince devam eden mal rejiminin tasfiye edilerek...", davalı vekilinin ıslaha cevap dilekçesindeki "...Davacı yargılama aşamasında taşınmazın alımına yaptığı katkıyı ispatlayamadığı gibi katılım alacağı olarak alacağı miktar 55.000 TL"yi geçemez..." şeklindeki açıklamalar ile dosya kapsamı ve dava konusu taşınmazın 26.07.1995 tarihinde kooperatife yapılan ödemelerle başlayan ve 30.05.2008 de sona eren ödemeler sonunda 02.03.2010 tarihinde ferdileşme ile davalı adına tapuya tescil edilmiş olması karşısında, davacının talebinin mal rejiminin tasfiyesinden doğacak alacağa ilişkin ve bu kapsamda edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi sonucu oluşacak artık değerden katılma alacağı (TMK. m. 231 vd) olduğu kabul edilmelidir. Her ne kadar dava dilekçesinde TMK"nun 227. maddesinden bahsedilmiş ise de davacının davada, katkı payı alacağı (01.01.2002 sonrası için değer artış payı alacağı) yanında katılma alacağı talebinde de bulunduğunun kabulü gerekir.
    Açıklanan sebeplerle davacının talebinin artık değerden katılma alacağı kabul edilerek toplanan taraf delillerinin bu çerçevede değerlendirilip bu taleple ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken davacının isteğinin hatalı şekilde nitelendirilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı vekilinin vekalet ücretine yönelen temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya ayrı ayrı iadesine 20.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi