22. Hukuk Dairesi 2017/11831 E. , 2018/8029 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı bankada 15.01.2004 tarihinde işe başlayan müvekkilinin iş akdine 21.03.2013 tarihinde davalı işveren tarafından son verildiğini, müvekkiline bu çalışma döneminde günde 3-4 saatin üzerinde gece geç saatlere kadar fazla çalışma yaptırıldığını, genel tatil ve hafta tatillerininin kullandırılmadığını ve çalışmalarına karşılık ücretlerinin de ödenmediğini beyanla fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, taleplerin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacı günde 3-4 saatin üzerinde gece geç saatlere kadar çalıştırıldığını idia etmiş, delil olarak ise tanık beyanları ve Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarına dayanmıştır.
Mahkemece dinlenilen davacı tanıklarından Kaan Güney"in husumet kaydı olduğundan beyanına itibar edilmemesi yerinde ise de, işveren aleyhine davası bulunmayan bir diğer davacı tanığı Ersin Özdemir"in davacı ile birlikte çalıştığı yaklaşık 3 aylık dönem olan 2011 yılı Mayıs ayı ile 2011 yılı Ağustos ayı arası süreç için beyanı değerlendirilerek fazla çalışma ücretinin tespiti dosya içeriğine uygun düşecektir. O halde, Mahkemece davacının fazla mesai alacağı, belirtilen süreler esas alınarak ve Emniyet Genel Müdürlüğü"nden gelen kayıtlar da değerlendirilmek suretiyle yeniden hesaplanmalıdır. Yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.