22. Hukuk Dairesi 2015/28386 E. , 2018/8027 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin Sağlık Bakanlığı"na bağlı Dr.... Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi"nin temizlik işlerinde makinacı olarak işe alındığını, ihaleyi alan şirketler değişse bile çalışma şartlarının değişmediğini, 2000 yılında işine sözlü olarak son verildiğini ancak dava açmadığını, 5 sene sonra yeniden iş müracaatında bulunduğunu ve 01.01.2005 tarihinde yeniden aynı yerde çalışmaya başladığını, 05.01.2012 tarihinde iş akdine haklı neden olmaksızın son verildiğini beyanla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Sağlık Bakanlığı vekili, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davalı şirketle aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, kendilerinin ihale makamı olduğunu ve ihale makamlarının işçilik alacaklarından sorumlu olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiş; diğer davalı ... Temizlik Ltd.Şti. vekili ise davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bilirkişi hesaplaması doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davanın belirsiz alacak davası olarak kabulünün gerekip gerekmediği, sonucuna göre de zamanaşımı itirazı ile faiz başlangıcı konularının değerlendirilmesidir.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
Kısmi dava ile belirsiz alacak davasının en büyük farkı kısmi davada zamanaşımının dava dilekçesindeki miktarla sınırlı olarak kesilmesi, belirsiz alacak davasında ise miktara bakılmaksızın tüm hak bakımından zamanaşımının kesilmesidir. Diğer bir fark ise, kısmi davada faiz başlangıç tarihinin dava ve ıslah tarihi ayrımı yapılarak başlatılması söz konusu iken, belirsiz alacak davasında faizin tüm alacak miktarı bakımından dava tarihinden itibaren başlatılmasıdır.
Dosya içeriğine bakıldığında, davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak asgari miktarları belirtmek sureti ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiş, 2.celsede davacı vekilinin "davamız belirsiz davadır" beyanı üzerine, mahkemece de aynı celse kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretine ilişkin davanın tefrikine karar verilerek, işbu dava açısından yargılamaya fazla mesai ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil alacakları üzerinden devam edilmiştir.
Mahkemece, dava edilen alacaklar bakımından davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü üzerine tefrik kararı verildiği, bu durumda alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi ve dava konusunun tamamı bakımından zamanaşımının dava tarihinde kesildiği kabul edilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.