Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/15647 Esas 2014/77 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15647
Karar No: 2014/77
Karar Tarihi: 13.01.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/15647 Esas 2014/77 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/15647 E.  ,  2014/77 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : TARSUS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 02/04/2013
    NUMARASI : 2012/62-2013/183

    Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davada, tarafların miras bırakanı Hilmi Ulaş"ın 24.10.2011 tarihinde vefat ettiği, muris tarafından Tarsus 1. Noterliğinin 19/02/2010 tarih ve 934 yevmiye nolu vasiyetnamesi ile bir kısım mal varlığının davalılara bırakıldığı, 88 yaşında olan murisin davalıların baskı ve kandırması sonucu yaptığı vasiyetnamenin iptali; olmaz ise tenkisine karar verilmesi istenilmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dinlenen tanık beyanlarına göre davalıların zorla vasiyet düzenlettirdiği kabul edilerek, vasiyetnamenin iptali cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Tarsus 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından açılan vasiyetname sonucu Tarsus Şehit Mustafa Mahallesi tapusuna kayıtlı 285 ada 15 parsel sayılı taşınmazın davalılara bırakıldığı anlaşılmaktadır.
    Kural olarak, ölüme bağlı tasarrufun bir türü olan vasiyetnamenin iptal sebepleri, TMK. nun 557. maddesinde sınırlı bir şekilde sayılmıştır.
    İkrah (korkutma); maddi ve manevi baskı yaratarak kişinin irade serbestisini ihlal etmek suretiyle gerçek isteğine uymayan bir beyanda bulunma- işlem yapma zorunluluğunda bırakan davranış şeklidir.
    İkrah nedeniyle hukuki işlemin geçersiz olması için haksız ve hukuka aykırı tehdit nedeniyle kişilerin canı, namusu, şahsı, malı ve hürriyeti tehlike altında bulunmalıdır.
    Somut olayda, davacı tanıkları vasiyetnamenin düzenlenmesi sırasında davalıların baskı yaptıklarını bildirmekte ise de bu beyanları soyut ifadeden ibaret olup itibar edilemez.
    Şu durumda mahkemece; vasiyetnamenin iptali için bir sebebin bulunmadığı gözetilerek iptal isteminin reddi ile davacı tarafın terditli olarak ileri sürdüğü tenkis talebinin incelenmesi ve ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.