11. Hukuk Dairesi 2015/12805 E. , 2017/824 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/01/2015 tarih ve 2014/69-2015/7 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı adına TPE nezdinde 06, 12. sınıflarda tescilli 2011/32416 nolu "..." ibareli markanın, müvekkilinin isminin kısaltılmış hali olduğunu, aynı zamanda marka olarak da tescilli olduğunu, tanınmış "..." ibaresi ile aynı olduğunu iddia ederek, iltibas oluşturması ve kötü niyetli tescil nedeniyle, 556 sayılı KHK"nın 8/4., 35/1., 42. maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının, TPE nezdindeki tescil aşamasında yaptığı tüm itirazların reddedildiğini, tarafların faaliyet alanlarının farklı olduğunu, iltibas ve kötü niyetli tescilin bulunmadığını, davacının tek başına "..." ibareli herhangi bir tescilli markasının olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; tarafların markalarının esas unsuru "..." ibaresi olduğu, farklı sınıflarda tescil edildiği, farklı mal ve hizmetlerde kullanılmakla birlikte davacıya ait "..." markasının tanınmış olduğu, davalı markasının, davacı markaları ve ticaret unvanının kısaltılmış hali ile aynı olduğu, davacının tanınmışlığından haksız fayda sağlayacağı ve ayırt edici karakterini zedeleyebileceği, dolayısıyla 556 sayılı KHK"nın 8/4, 42/1-b maddeleri uyarınca hükümsüzlük şartlarının oluştuğu ancak davalı tarafın kötü niyetli olduğu hususunun ispatlanamadığı kanaati ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.