22. Hukuk Dairesi 2016/27912 E. , 2020/824 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 240. maddesinde tanık gösterme şekli düzenlenmiş olup, anılan hükme göre; tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez (m.240/2). Tanık listesinde adres gösterilmemiş veya gösterilen adreste tanık bulunamamışsa, tarafa adres göstermesi için, işin niteliğine uygun kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılır (m.240/3). Somut uyuşmazlıkta, mahkemece 07/01/2016 tarihli celsede, davacı vekilinin 29/09/2015 havale tarihli dilekçesinde bildirdiği tanıkların ikinci tanık listesi kapsamında olduğu tespit edilerek, bu listeye göre davacı tanığı olarak dinlenen ..."nın beyanlarının hükme esas alınmamasına karar verilmiştir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, mahkemece verilen ara karar gözden kaçırılmak suretiyle, davacı tanıkları ... ile ...’ın beyanlarına itibar edilerek sonuca gidilmiştir. Ancak, davacı tanığı ... ikinci tanık listesinde yer alan tanıklardan birisi olup, bu tanığın beyanına itibar edilmesi mümkün değildir. Dinlenen diğer davacı tanığının ise husumetli tanık olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu halde, her iki tanığın anlatımına itibar edilerek hatalı şekilde düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.Diğer taraftan 03/03/2016 tarihli celsede, davacıya ilk tanık listesinde ismi bulunan ...’ü hazır etmesi için süre verilerek, tanığı hazır etmediği takdirde dinletme hakkından vazgeçmiş sayılacağını ihtar etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda tanıkların dinlenmesi usulü açıkça düzenlenmiş olup, mahkemece davacıya tanığını hazır etmek üzere süre verilmesi bu usule açıkça aykırıdır. Mahkemece davacı tarafa dinlenmeyen tanığın adresini bildirmek üzere kesin süre verilmeli, 240. maddedeki usul izlenerek tanıklar davet edilmeli, bu eksiklikler giderildikten sonra oluşacak sonuca göre işin esasına yönelik karar verilmelidir.
Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 21.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.