11. Hukuk Dairesi 2015/12719 E. , 2017/820 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/05/2015 tarih ve 2014/170-2015/143 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPE vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekil; tescili talep edilen “purehand” ibaresinin reddedilen ürünler bakımından 556 sayılı KHK’nın 7/1-a ve c maddesine aykırılık taşımadığını, dava konusu ibarenin İngilizce “Pure” ve “Hand” kelimelerinin yan yana getirilmesi ile oluşturulmuş, özgün bir ibare olduğunu, tescili talep edilen ürünlerin adı olmadığını, tanımlayıcı olmadığını ve tüketici nezdinde bir malı somutlaştırabilecek ve farklı kılabilecek ölçütlere sahip olduğunu, müvekkiline ait markanın tescilini istediği 3 ve 5. sınıflardaki ürünler bakımından genel bir ifade olmadığından soyut ayırt ediciliğe sahip olduğunu, “Purehand” ibaresinin “temiz el” şeklinde Türkçe’ye çevrilmesine katılmanın mümkün olmadığını, dava konusu ibarenin “Purehand” olduğu dikkate alındığında ortalama Türk tüketicisi tarafından anlamı dahi bilinmeyen bu ibarenin tüketici nezdinde ayırt edici olmadığını, müvekkiline ait başvurunun çevirisinin “Temiz El” olduğu iddiasıyla, müvekkili firmanın “temiz”, “el” ve/veya “temiz el” ibarelerinin tescilini talep ediyor ve bu kelime üzerinde münhasır hak tesisi talep ediyormuş gibi değerlendirilerek reddedilmiş olmasının yerinde olmadığını iddia ederek “purehand” markasının 3. ve 5. sınıflarda yer alan emtialar bakımından 556 sayılı KHK’nın 7/1-a ve 7/1-c bentlerine dayanılarak reddine ilişkin verilen TPE YİDK’nın 2014-M-2632 sayılı kararının iptalini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; açılan davanın yerinde olmadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; dava konusu 2012/20547 sayılı “purehand” markasının 556 sayılı KHK’nın 7/1-a maddesi kapsamında incelendiğinde çizimle görüntülenebilir ve çoğaltılabilir olduğu konusunda bir beis bulunmadığı, söz konusu ibare düz bir yazı stiliyle, siyah ve büyük harflerle bitişik yazılmış olup, tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde marka başvurusuna konu şekil görüntülenebilir, duyularımızla algılanabilir olup tescili mümkün olmayan işaretlerden olmadığı, 7/1-a yönünden markanın reddi yönündeki YİDK kararının yerinde olmadığı, ""PUREHAND” ibaresini dilimizde cins, vasıf bildiri bir sözcük olarak tanımlanmasına neden olacak nitelikte kullanımı bulunmayan yabancı kökenli bir sözcük olduğu, ülkemizde İngilizce bilme oranının düşük olduğu da gözönünde bulundurulursa, 03. (sabun) ve 05.(tıbbi amaçlı hijyen sağlayıcı, dezenfektanlar) sınıflarda yer alan emtialar yönünden ayırt edici özelliği bulunduğunu, anılan markanın kısmi redde konu emtialar yönünden 7/1-c maddesine göre tescilinin mümkün olduğu, dolayısıyla aksi yöndeki YİDK kararının yerinde olmadığı açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı TPE vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı TPE vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı TPE vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.