11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/12213 Karar No: 2017/2536 Karar Tarihi: 05.04.2017
Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/12213 Esas 2017/2536 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanık müdafii ve vasisi \"dolandırıcılık\" suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, mahkeme kararı bozulmuştur çünkü hüküm fıkrasında tefhim edilmesi gereken bir husus yazılmamıştır. Ayrıca, 6763 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesiyle uzlaşma kapsamına alınan \"dolandırıcılık\" suçu nedeniyle usulüne uygun uzlaşma önerisi yapılmamıştır. Bu sebeple, hüküm bozulmuştur. Kararda yer alan kanun maddeleri ise 5271 sayılı CMK'nun 263/1. maddesi ve 253. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 157/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesidir.
11. Ceza Dairesi 2016/12213 E. , 2017/2536 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : Resmi belgede sahtecilik suçundan: Beraat Dolandırıcılık suçundan: Mahkumiyet
1-Katılan vekilinin “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşıldığından katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan beraat hükmünün ONANMASINA, 2- Sanık müdafii ile vasisinin “dolandırıcılık” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; Hükmün açıklandığı 29/01/2016 tarihli duruşmaya sanığın başka suçtan dolayı hükümlü olarak bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu"ndan SEGBİS yöntemi ile katılmış olması nedeniyle; mahkemece hüküm tefhim edilirken hüküm fıkrasına; 5271 sayılı CMK.nun 263/1. maddesi gereğince cezaevinde bulunan sanığın tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek kanun yollarına başvurabileceğinin de yazılması ve bu hususunda tefhim edilmesi gerektiği halde bu hususun hüküm fıkrasına yazılmamış ve tefhim edilmemiş olması nedeniyle; temyiz süresinin hükmün tefhim tarihi olan 29/01/2016 tarihinde başlamayacağı, sanık müdafii ile vasisinin temyiz dilekçesi tarihlerinin hükmü öğrenme tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği dolayısıyla sanık müdafii ile vasisinin öğrenme üzerine ve yasal süre içinde hükmü temyiz etmiş oldukları kabul edilerek yapılan incelemede; Bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, hükümden sonra, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasanın 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi uyarınca, 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen "dolandırıcılık" suçu uzlaşma kapsamına alındığından, taraflara usulüne uygun uzlaşma önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması zorunluluğu bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile vasisinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.