Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/15808 Esas 2014/69 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : MANİSA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2013
NUMARASI : 2007/538-2013/229

Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali ve tenkis ile birleşen davada tenfiz davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada, tarafların murisi F.. K.. "ın 23/08/2007 tarihinde vefat ettiğini, murisin Manisa 2. Noterliğinin 02.04.2004 tarih ve 5898 sayılı düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi ile 5700 m² bağ vasıflı taşınmazın tamamını ölünceye kadar layıkıyla bakıp gözetmesi şartı ile oğlu olan davalıya bıraktığı, murisin asıl iradesinin ölünceye kadar bakma akdi olmadığı, söz konusu akdin şekil şartlarının gerçekleşmediği gibi davalının murise ölünceye kadar bakma şartını Almanya"da yaşadığı için yerine getirmediği belirtilerek, vasiyetnamenin iptali, olmaz ise tenkisine karar verilmesi istenilmiştir.
Birleşen davada, davacı, Manisa 2.Noterliğinin 02.04.2004 tarih ve ... yevmiye nolu vasiyetnamesinin tenfizi ile, vasiyet edilen Manisa Merkez S.. B.. P.. mevkii .. parsel ... m² taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Mahkemece; asıl davada, vasiyetnamenin iptali şartları oluşmadığından reddine; tenkis isteminin kabulü ile birleşen davada da vasiyete konu taşınmazın birleşen dava davacısı adına tescili cihetine gidilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, bilirkişi raporu ile sabit tenkis oranı yanlış hesaplanmıştır. Tasarruf nisabı ve sabit tenkis oranının hesabına ilişkin hükme esas alınan 13.07.2009 tarihli raporda; sabit tenkis oranı davacı saklı payına tecavüz eden miktarın, net tereke mevcuduna olan oranı esas alınarak bulunmuştur. Oysa ki; davalıya ölüme bağlı tasarrufla yapılan kazandırmadan (vasiyet edilen taşınmazın değerinden) onun saklı payını aşan kısmı tenkise tabi kazandırmadır (TMK.502-503/1m.). Sabit tenkis oranı da; ölüm tarihine göre el atılan saklı payın temlik konusu kazandırma tutarına bölünmesiyle bulunan orandır. Bu halde sabit tenkis oranı 3.044,80/26.368,20=0,11547242511"dir. Belirlenen bu oranın davalıya vasiyet edilen taşınmazın tercih tarihindeki (30.05.2011) değeri ile çarpımı sonucu ortaya çıkacak miktarın (temyiz eden davacı aleyhine olmayacak şekilde) hesap edilerek ödetilmesine karar verilmesi gerekirken yetersiz ve eksik hazırlanmış bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir (11.11.1994 tarih ve 4/4 sayılı İ.B.K.).
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.