20. Hukuk Dairesi 2017/5125 E. , 2017/3294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2000 yılında yapılan kadastro sırasında .... ili, ... ilçesi, ... Köyü 124 ada 53, 54, 56, 59 ve 81 parsel sayılı sırasıyla 16944,51 m2, 1633,06 m2, 6791,61 m2, 3609,64 m2 ve 22917,05 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, tarla niteliği ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalılar adına tespit edilmiştir.
Orman Yönetimi, dava konusu taşınmazların orman içinde kaldığını ve orman sayılan yerlerden olduğunu tapu ve zilyetlik yoluyla kazanılamayacağını belirterek davalılar adına yapılan tespitinin iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece .... ili, ... ilçesi,....köyü 124 ada 81 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın kabulü ile taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer taşınmazlar yönünden davacının davasının reddi ile ... ili, ... ilçesi, .... köyü 124 ada 53, 54, 56 ve 59 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada temyize konu 124 ada 53, 54, 56 ve 59 parsel sayılı taşınmazların orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu, eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada ise taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi.