1. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1776 Karar No: 2017/4025 Karar Tarihi: 16.11.2017
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/1776 Esas 2017/4025 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2017/1776 E. , 2017/4025 K.
"İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Terör örgütü üyeliği suçundan sanık ......"nın, 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 2 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 15/02/1994 tarihli ve 1992/390 esas, 1994/25 sayılı Kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 13/10/1994 tarihli ve 1994/3786 esas, 1994/6150 sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa göre yapılan uyarlama sonucunda adı geçen sanığın 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/12/2011 tarihli ve 2011/194 esas, 2011/303 sayılı Kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 04/06/2014 tarihli ve 2013/12464 esas, 2014/6712 sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip infazı sırasında, söz konusu ilamın infazında ceza zamanaşımı yönünden tereddüt bulunduğundan bahisle bu hususta bir karar verilmesi talebi üzerine, ceza zamanaşımının dolmadığına ve infazın devamına ilişkin İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/11/2016 tarihli ve 2011/194- 303 sayılı Kararına yönelik itirazın reddine dair merci İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/01/2017 tarihli ve 2016/717 değişik iş sayılı Kararı ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre sanığın müsnet suçtan yapılan kovuşturmada ilk olarak 17/09/1992 tarihinde gözetim altına alındığı, 01/10/1992-28/12/1993 tarihlerini tutuklulukta geçirdiği, hakkında verilen 15/02/1994 tarihli gıyabi tevkif kararı uyarınca son olarak 06/05/2006 tarihinde yeniden cezaevine giren sanığın 08/06/2006 tarihinde tahliye edildiği, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığının 07/11/2016 tarihli ve 2016/7-3569 sayılı müddetnamesine göre de sanığın tutukluluk ve gözaltında geçirdiği 500 gün mahsup miktarının bulunduğu, bu sürenin 6 yıl 3 ay hapis cezasından düşülmesi durumunda sanığın infaz etmesi gereken bakiye cezasının 5 yılın altına düştüğü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ceza zamanaşımını düzenlenen 68/5. maddesinde yer alan "Ceza zamanaşımı, hükmün kesinleştiği veya infazın herhangi bir suretle kesintiye uğradığı günden itibaren işlemeye başlar ve kalan ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır." şeklindeki düzenleme uyarınca ceza zamanaşımı süresinin kalan ceza miktarı esas alınarak hesaplanması gerektiği, somut olayda hükümlünün infaz etmesi gereken kalan cezası 5 yıldan az olduğundan 10 yıllık ceza zamanaşımına tabi olacağı ve hükümlünün infazının kesintiye uğradığı son tahliye tarihi olan 08/06/2006 tarihinden itibaren herhangi bir kesilme nedeni de bulunmadığından, 10 yıllık ceza zamanaşımı süresinin 08/06/2016 . tarihinde dolmuş olduğu cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 25/08/2017 gün ve 94660652-105-34-3049-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/01/2017 tarihli ve 2016/717 değişik iş sayılı Kararının 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.