MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
.

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

2007 yılında yapılan arazi kadastrosu sonucu, ..... köyü çalışma alanında bulunan 241 ada 5 ile 241 ada 6 parsel sayılı 7824,41 m2 ve 2820,42 m² yüzölçümündeki taşınmazlar sırasıyla tarla ve bahçe vasfıyla tespit edilerek davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi 11.11.2013 tarihli dava dilekçesiyle, dava konusu taşınmazların kısmen kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içerisinde kaldığını ileri sürerek, davalı taşınmazların tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile çekişmeli 241 ada 5 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi .... ile harita mühendisi bilirkişisi ...."ın 03/07/2014 tarihli krokili raporlarında 5/B=1024,641 m2 ve 5/C=293,194 m2"lik kısımları ile çekişmeli 241 ada 6 parsel sayılı taşınmazın aynı raporlarda 6/A=1754,457 m2"lik kısmının davalılar adına olan tapusunun iptali ile bu kısımların son ada ve parsel numaraları verilmek suretiyle orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, bu kısımlara davalılar tarafından yapılan müdahalenin menine karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşmiş tahdite dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1944 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu ile 2012 yılında aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda 5 sayılı parselin (A) bölümü ile 6 sayılı parselin (B) bölümünün orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının peşin harçtan mahsubu ile kalanın temyiz edene iadesine 17/04/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.