19. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4807 Karar No: 2019/1245 Karar Tarihi: 28.02.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4807 Esas 2019/1245 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı ve davalı arasında yapılan satış sözleşmesi gereği davalı 88.000 TL'lik borcunu ödemediği için icra takibi yapılmış ve davalı bu takibe itiraz etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davalının borcunu ödemediği gerekçesiyle davacı lehine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Ancak davacı vekili, hüküm kısmında yasal faiz ibaresinin yazılmış olmasına rağmen ticari reeskont faizine hükmedilmesinin talep edildiğini belirterek hüküm fıkrasının düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkeme ise talebin tavzih yoluyla düzeltilemeyeceğini ve reddine karar vermiştir. Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kararda Türk Borçlar Kanunu'na ve Türk Ticaret Kanunu'na atıfta bulunulmuştur.
19. Hukuk Dairesi 2017/4807 E. , 2019/1245 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen ilk hükmün temyiz edilmeyerek kesinleşmesinden sonra tavzih talebinin reddine yönelik olarak verilen ek kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında yazılı anlaşma ile 248.000 TL bedelle iş makinesi satımının yapıldığını, davalı tarafından 160.000,00 TL" nin havale suretiyle peşin ödendiğini, kalan 88.000,00 TL"nin çek karşılığı ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak verilen çekin ödenmediğini, alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu olan çekin sözleşmeye bağlanmış bir ödeme evrağı olduğu, davalının borcunu ödemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ve bu karar taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davacı vekili, 17/05/2017 havale tarihli dilekçesi ile kararın hüküm kısmında "dava dilekçesinde ticari reeskont faizine hükmedilmesinin talep edildiğini, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen hükümde yasal faiz ibaresinin yazılmış olduğunu, bu durumun gerekçeli karar ile çeliştiğini ileri sürerek, hükmün 2 nolu bendinde belirtilen yasal faiz ibaresinin, ticari reeskont faiz oranı yürütülmesine” şeklinde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 22/05/2017 tarihli ek karar ile hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yoluyla düzeltilemeyeceği, talebin kabulünün davacıya tanınan hakların genişletilmesi sonucunu doğuracağı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiş, ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin ek karara yönelik yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan 22/05/2017 tarihli ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 28/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.