Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3914
Karar No: 2021/613
Karar Tarihi: 13.01.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2020/3914 Esas 2021/613 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2020/3914 E.  ,  2021/613 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ: ... 3. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ...İşletmesi Kurumu"na bağlı ... Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü"nün ... bölgesinde lavvar tesislerinde görünüşte taşeron firma işçisi olarak çalıştığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişleri tarafından 22.10.2010 tarihli inceleme raporu ile alt işverenlik sözleşmesinin muvazaaya dayandığı tespitinde bulunulduğunu, itiraz üzerine ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi"nin 2010/581 esas, 2011/484 karar sayılı ilamıyla alt işverenlilk sözleşmesinin muvazaalı olduğu belirtilerek davanın reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay tarafından onandığını, muvazaalı alt işverenlik sözleşmesi nedeniyle davacının başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi olduğunu, eşitlik ilkesi uyarınca dengi kadrolu işçilerin almış olduğu hakların davacıya ödenmesi gerektiğini belirterek ücret farkı ve ilave tediye alacağı talebinde bulunmuştur.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı ve feri müdahiller arasındaki ilişkinin geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisine dayanmadığı, muvazaaya dayandığı gerekçesi ile davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu :İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ve feri müdahiller arasında imzalan sözleşmeye konu işin alt işverene verilebileceği, muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu : Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:Taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi; “bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişki” olarak tanımlanmış; aynı maddenin yedinci fıkrasında “asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez” kuralına yer verilmiştir.Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulabilmesi için iki işverenin bulunması, mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işin varlığı ve asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi halinde “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme” unsurunun gerçekleşmiş olması gerekir. Bundan başka asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle haklarının kısıtlanması veya daha önce asıl işveren tarafından o iş yerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulması gibi muvazaa kriterlerinin bulunmaması icap eder. Aksi halde alt işveren işçisi başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görecektir.İşverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmek amacıyla 4857 sayılı Kanun"un 2. maddesinde bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiştir. Muvazaa Borçlar Kanunu"nda düzenlenmiş olup, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, kendi gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmesini arzu etmedikleri, görünüşte bir anlaşma olarak tanımlanabilir. Muvazaada, taraflar arasında üçüncü kişileri aldatma kastı bulunmakta ve sözleşmedeki gerçek amaç gizlenmektedir. Muvazaa genel ispat kuralları ile ispat edilebilir. Bundan başka 4857 sayılı Kanun"un 2. maddesinin yedinci fıkrasında sözü edilen hususların, aksi kanıtlanabilen adi kanuni karineler olduğu kabul edilmelidir.
    Belirtmek gerekir ki, her ihale sözleşmesi kendi dönemi ve şartlarında değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Bu sebeple, önceki ihale sözleşmelerinin kanuna uygun kurulmamış olması veya muvazaalı olması, sonrakilerin de aynı şekilde kanuna uygun kurulmadığını ya da muvazaaya dayandığını göstermez. Daha sonra yapılan sözleşmenin ayrıca kanuna uygunluk ve muvazaa yönünden değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Bu sebeple davalı tarafından yapılan önceki sözleşmelerin kanuna uygun olmadığına ya da muvazaalı olduğuna ilişkin kesinleşmiş yargı kararları sadece muvazaalı olduğu tespit edilen ihale dönemlerini bağlayacak olup sonraki ihale dönemleri bakımından muvazaa araştırması yeniden yapılmalıdır. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamada Mahkeme, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı"nın 22.10.2010 tarihli inceleme raporu ve dosyaya aldırılan bilirkişi raporuna atıfla davalı ile ...-... Ortaklığı arasında imzalanan kömür zenginleştirme işine ilişkin sözleşmenin muvazaaya dayandığını kabul etmiştir.İncelenen 22.10.2010 tarihli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı"nın inceleme raporunda, davalı Kurum bünyesinde ... beldesi"nde ... lavvarı ve Ömerler lavvarı olmak üzere iki adet kömür zenginleştirme tesisi bulunduğu, Ömerler lavvarının tümüyle davalının kendi imkanları ile işletildiği, ...-... Ortaklığı tarafından işletilen yerin 10 nolu lavvar tesisi olduğu,burada ürün zenginleştirme işlemi yapılıp ürünlerin satışa hazır hale getirildiğini, aynı işi ..."in kimi yerlerinde Türkiye Kömür İşletmesi Kurumu ... Linyit İşletmeleri "nin bizzat kendisi tarafından yapıldığını, lavvar işinin asıl işveren tarafından yürütülen "linyit kömür üretimi" işinin zorunlu bir aşaması ve mütemmim cüzü olduğu, bu işin ihale edilmesinde teknolojik uzmanlık gerekliliğinden söz edilemeyeceği, söz konusu sözleşmenin İş Kanunu"nun 2. maddesi ve Alt İşverenlik Yönetmeliği"nin 4. maddesinde yer alan tanımlara aykırı olduğu, işin alt işverene ihale edilemeyeceği, işçilerin başlangıçtan itibaren asıl işveren işçileri gibi işlem görmesi gerektiği tespitlerinde bulunulmuştur.
    Teftiş Kurulu Başkanlığı"nın 22.10.2010 tarihli inceleme raporunun iptali için Tavşanlı 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi’nin 2010/581 esas, 2011/484 karar sayılı dosyasında davanın reddine karar verilmiş olup söz konusu karar Yargıtay incelemesinden geçerek onanmıştır. Ayrıca incelemeye konu dava dosyası ile aynı veya yakın tarihte açılan, aynı döneme ilişkin muvazaa tespiti ve buna bağlı olarak alacak talebinde bulunulan emsal dosyaların yapılan incelemesi sonucunda davalı ve Özkar- Tarhan Ortaklığı arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığının kabul edildiği ve Yargıtay incelemesinden geçerek onandığı anlaşılmıştır . (Kapatılan 22 Hukuk Dairesi 2016/26107E-2016/25464K, 2016/26153E-2016/25510K, 2016/26147E-2016/25504K sayılı 10.11.2016 tarihli ilamları )
    Emsal dosyalar ve Teftiş Kurulu Başkanlığı raporunun iptali için açılan dava dikkate alındığında davacının dava ettiği ihale dönemlerini kapsayan ve davalı ile Özkar- Tarhan Ortaklığı arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığının kabul edildiği kesinleşmiş yargı kararlarının bulunduğu anlaşılmakta olup daha önce izah edildiği üzere söz konusu dönemle sınırlı olarak muvazaanın varlığının kabulü ile sonuca gidilmesi gerekmektedir. Bu husus gözetilmeden yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.Sonuç:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi