15. Ceza Dairesi 2017/9592 E. , 2019/5122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 168/1, 62/1, 52/2, 53, 58/6-7 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmü sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan ...’ın, ... Otelin restoranında şarkıcı olarak çalıştığı, sanık ...’ın bu otelin ortaklarından olduğu, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ...’ın ise, otelde resepsiyon görevlisi olduğu, suç tarihinde katılan ile sanık ... arasında bir tartışma çıktığı, tartışmanın büyümesi üzerine katılanın otelden ayrılmak üzere eşyalarını topladığı, daha sonra ...’ı eşyalarını taşımak için odasına çağırdığı, ...’ın müştekiye ait iki valizi resepsiyona indirdiği, bu sırada resepsiyonda bulunan sanık ...’ın, müştekinin otel ücretini ödemediğini iddia ederek, ...’dan müştekinin valizlerine el koymasını ve otel ücretini ödemeden kendisine vermemesini söylediği, ...’ın müştekiye ait iki valize el koyduğunun iddia edildiği olayda; sanık ...’ın müştekinin 14 gün boyunca kendisinin ortağı olduğu otelde kaldığını, ancak ödeme yapmadan oteli terketmek istediğini, bu nedenle müştekiye ait valizlere el koyduklarını savunması, bu hususun temyiz dışı sanık ... tarafından da doğrulanması, ayrıca ...’ın sanık ...’ın müştekiden alamadığı otel ücretini maaşından kestiğini belirtmesi ve müştekinin kullandığını belirttiği ... adına düzenlendiğini belirttiği fatura sunması karşısında; Türk Medeni Kanun"un 950. maddesine göre; alacaklı, borçluya ait olup onun rızasıyla zilyedi bulunduğu taşınırı veya kıymetli evrakı, borcun muaccel olması ve niteliği itibarıyla bu eşyanın alacak ile bağlantısı bulunması halinde, borç ödeninceye kadar hapsedebileceği, zilyetlik ve alacak ticari ilişkiden doğmuşsa, tacirler arasında bu bağlantı var sayılacağı, alacaklı, borçluya ait olmayan taşınırlar üzerinde de zilyetliğin iyiniyetle kazanılmasının korunduğu ölçüde hapis hakkına sahip olacağına yönelik düzenlemede göz önünde bulundurularak; sanığın suç işleme kastı ile hareket ettiğine ilişkin mahkumiyetine yeterli kesin ve innadırıcı delil bulunmadığı ve sanığın müştekiden olan alacağına karşılık hapis hakkını kullandığı anlaşılmakla; atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesi ile sanığın beraatine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre,
Sanık adli para cezasının hesaplanması sırasında, temel olarak belirlenen 5 gün adli para cezasından TCK’nın 168/1 maddesi gereğince 2/3 oranında daha sonra ise TCK"nun 62/1 maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılması sonucu 1 gün adli para cezasının belirlenmesi gerekirken ve hesap hatası sonucu 2 gün adli para cezası belirlenmek suretiyle sanık hakkında fazla para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 08/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.