21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/428 Karar No: 2016/4824 Karar Tarihi: 21.03.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/428 Esas 2016/4824 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/428 E. , 2016/4824 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, 09.05.2010 tarihli iş kazasında yaralanarak sürekli iş göremezliğe maruz kalan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece; 23.230,00-TL maddi, 12.500,00-TL" de manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dosya kapsamından yargılama konusu tarihli zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası olduğu, davacının anılan kaza nedeniyle ... tarafından ilk olarak tespit edilen sürekli iş göremezlik oranının %11,20 olmasına rağmen sonradan yapılan(17.02.2015 tarihinde) kontrolünde bu oranın %4,20 ye düştüğü, anılan kazada %60 oranında davalı işverenin, %40 oranında ise davacı kazalının kusurunun bulunduğu, hükme esas alınan hesap raporunda davacının kaza tarihinden itibaren %11,20 oranında sürekli iş göremezliğinin olduğu kabulüne göre hesap yapıldığı anlaşılmaktadır. İş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında sigortalının sürekli iş göremezlik dönemi maddi zararının hesaplanması esnasında kazalının maluliyet oranının net olarak ortaya konulması esastır. Bazı durumlarda kazalının istirahat dönemi de denilen geçici iş göremezlik dönemi bitmesine rağmen sürekli iş göremezlik oranının net olarak ortaya konulması hemen mümkün olmayabilir. Bu durumda Kurum(...) kazalının sürekli iş göremezlik oranını belirlenir ama belli bir tarihte kontrolünü gerekli görür. İşte böylesi bir durumun mevcudiyeti halinde Kurumun ilk başta belirlediği maluliyet ile sonradan yaptığı kontrol ile tespit ettiği maluliyet oranları arasında farklılık oluşabilir. Somut olayımızda da böyle bir durum mevcuttur. Kurum davacının sürekli iş göremezlik oranını kontrol kayıtlı olmak üzere başlangıçta %11,20 olarak belirlemiş, sonradan yaptığı kontrolünde ise bu oranı azalma kaydıyla %4,20 ye düşürmüştür. Böylesi bir durumda kazalının maddi zararının hakkaniyete uygun bir şekilde tespiti için farklı oranlardaki maluliyetlerde geçirdiği dönemlerin ayrı ayrı dikkate alınması gerekir. İşbu dosyada ise hatalı biçimde yukarıda açıklanan hususa riayet edilmeden neticeye varılmıştır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olunması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş; maddi tazminat davası bakımından davacı kazalının sürekli iş göremezlik dönemi zararının hesaplanmasında %11,20 maluliyet ile geçirdiği tarihleri arasında bu orandan, kalan dönemler bakımında ise kesinleşen % 4,20 oranındaki maluliyetine göre hesap yapıp bulunan zararından sigortalıya yapılan fiili ödemelerin (%11,20 maluliyeti nedeniyle yapılıp sonradan kesilen) rücuya tabi kısmını düşerek sonucuna göre neticeye varmaktan ibarettir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ :Kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 21.03.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.