16. Ceza Dairesi 2018/2139 E. , 2018/1854 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Terör örgütü propagandası yapma, Görevi yaptırmamak için direnme, Kamu malına zarar verme, 2911 sayılı Kanunun 32 ve 33. maddelerine aykırılık
Hüküm : 1-3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 53 ve 58/9 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-TCK’nın 265/1-3-4, 43/1, 53, 58/9 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet
3-TCK’nın 152/1-a, 152/2-a, 53, 58/9 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet
4-2911 sayılı Kanunun 33/1 ve TCK’nın 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
5-2911 sayılı Kanunun 33/2. maddesi delaletiyle 32/1 ve TCK’nın 53. maddesi uyarınca mahkumiyet
6-TCK’nın 54. maddesi uyarınca müsadere
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde gerçekleşen yasa dışı olaya müdahale eden zırhlı araca molotof atan sanık hakkında TCK’nın 174. maddesi uyarınca zamanaşımı içerisinde mahallinde dava açılması olanaklı kabul edilmiş; sanığın aynı tarihte işlediği örgüt adına suç işleme suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve verilen kararın Dairemizin 2017/3317 esas sayılı dosyasında temyiz incelemesine tabi tutularak aynı gün karara bağlandığı da gözetilerek, TCK’nın 58/9. maddesi ile yapılan uygulamalarda bir isabetsizlik görülmemiştir.
1-2911 sayılı Kanunun 32/1 maddesine aykırılık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiş; 2911 sayılı Kanunun 32. maddesine aykırılık suçundan, TCK"nın 58/9. maddesi ile uygulama yapılmaması 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin, hapis cezasının infazı sırasında ve infazından sonra uygulanacak infaz rejimi ile ilgili hükümler içermesi ve Ceza Genel Kurulu ile Dairemizin yerleşik uygulamaları karşısında kazanılmış hak oluşturmayacağı nazara alınarak infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık hakkında mala zarar verme ve 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesine aykırılık suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfı tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle mahkumiyete ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
2-Görevi yaptırmamak için direnme ve terör örgütü propagandası yapma suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
04.04.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanıp yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanun ile 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesinde yapılan değişiklik sonucu öngörülen cezanın alt ve üst sınırı itibariyle sanığın açıkça aleyhine olduğu saptanarak yapılan incelemede;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde aşağıda yazılı hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a)Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan tayin edilen hapis cezasından 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince 1/2 oranında artırım yapılırken hesap hatası sonucu "1 yıl 33 ay" yerine "3 yıl 9 ay" hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
b) Terör örgütü propagandası yapma suçundan hüküm kurulurken uygulanacak Kanunun numarasının gösterilmemesi, uygulama maddesinin ise hükmün gerekçesinde “7/2-a” kabul edilmesine rağmen hüküm fıkrasında “7/2” olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
c)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün, “B” bendinin 1. fıkrasına “eylemine uyan” ifadesinden sonra gelmek üzere “3713 sayılı Kanunun 7/2-a” ibaresinin ve “C” bendinin beşinci fıkrasındaki “3 yıl 9 ay" ibaresinin çıkarılarak yerine “1 yıl 33 ay” ibaresinin eklenmesi ile hükümdeki TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresi eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- 2911 sayılı Kanunun 33. maddesine aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelenmesinde;
04.04.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanıp yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanun ile 2911 sayılı Kanunun 33/1-a maddesinde yapılan değişiklik sonucu öngörülen cezanın alt ve üst sınırı itibariyle sanığın açıkça aleyhine olduğu saptanarak yapılan incelemede;
a)İddianame içeriğine göre sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulan 2911 sayılı Kanunun 33. maddesine aykırılık suçundan açılan bir kamu davası olmadığı gözetilmeden yargılamaya devamla ek savunma ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)Kabul ve uygulamaya göre de;
aa-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
bb- Silahlı terör örgütünün çağrısı üzerine atılı suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında TCK’nın 58/9. maddesi ile uygulama yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, 30.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.