MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmü katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Adana 12. İcra Dairesinin 2011/1571 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen ve katılanın alacaklı, sanığın da borçlu durumunda olduğu bir icra takip dosyasının bulunduğu, sanığın bu takibe karşı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2011/582 Esas sayılı, tedbir talepli istirdat davası açtığı, mahkemece de % 15 oranında teminat karşılığında tedbir kararı verildiği, sanığın 04.01.2012 günü, beraberinde bir şahıs olduğu halde Hukuk Mahkemeleri Veznesine müracaatla teminat bedelini yatıracağını belirterek para destesini verip makbuz talep ettiği, vezne görevlisinin kendisine verilen paranın tam olacağı düşüncesiyle sistem üzerinden makbuzu kestiği, ancak makbuzu sanığa vermeden parayı saydığında, paranın yatırılması gereken miktardan 4.800 TL eksik olduğunu gördüğü, sanığa paranın eksik olduğunun söylenmesiyle, paranın arabada olduğunu gidip getireceğini belirttiği, fakat aradan yarım saat kadar bir süre geçmesine rağmen sanık gelmeyince vezne görevlisin durumu mahkeme kalemine intikal ettirdiği, sanıkla beraber olup itimat telkin etmesi amacıyla vezne önünde bekletildiği düşünülen kişiyle görüşüldüğünde, telefonla konuşma pozisyonuna geçerek, bu sefer de para temin etmek için bankaya gidildiği söylenerek oyalamanın sürdürüldüğü sanığın, mahkeme veznesinden eksik parayı getireceğini söyleyerek ayrılmasından hemen sonra, avukatının bürosuna giderek avukat portalından yararlanmak suretiyle, henüz iptal edilmemiş bulunan 10.050.00 TL bedelli makbuzun çıktısını alarak bunu Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesine götürüp, teminatı yatırdığını söyleyerek tedbir kararını çıkarttığı, sonrada bu tedbir kararını icra dairesine götürerek icra takibini tedbiren durdurduğu, suç tarihinden iki gün sonra mahkeme veznesine giderek yatırdığı parayı geri aldığının iddia edildiği olayda, görevli olan vezne görevlisinin dikkatsizliği sonucunda makbuzun kesildiği, normalde parayı sayarak eksik ise makbuzu kesmemesinin gerektiği veya yanlış olarak makbuzu kesmesi halinde de yanlışlığı fark edince hemen iptal etmesinin gerektiği ancak görevlinin bunları yapmadığı, sanığın vezne görevlisinin denetim imkanını ortadan kaldıracak hileli bir hareketinin bulunmadığı, bu nedenle atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında kurulan beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,katılan vekilinin atılı suçun sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle beraat hükmünün ONANMASINA 08/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.