Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2743
Karar No: 2016/4821
Karar Tarihi: 21.03.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/2743 Esas 2016/4821 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/2743 E.  ,  2016/4821 K.
"İçtihat Metni"



Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, davalı gerçek kişiler aleyhine açılan davaların takipsiz bırakılması nedeniyle açılmamış sayılmasına, 142.510,05TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan en müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacılar vekilince duruşmalı, davalılardan vekilince de duruşmasız olarak istenilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20/10/2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacılar vekili Avukat ile davalılardan vekili Avukat, . vekilleri Avukat geldiler. Diğer davalı ve ihbar olunan adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve eksikliğin ikmali açısından geri çevrilmesine karar verilen dava dosyası yeniden Dairemize gelmiş ve 01/02/2016 tarihinde esasa kaydedilmiş olmakla dosya üzerinde yeniden yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki karar tesbit edildi.

KARAR

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ölenin olayda hiç kusurunun bulunmadığının anlaşılıp davalılar arasındaki kusur dağılımının kendi aralarında görülmesi muhtemel rücu davasında yeniden değerlendirilmesinin mümkün bulunmasına göre davalı TTK vekillerinin tüm, davacılar vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine.
2- Dava, 17.05.2010 tarihli iş kazasında yaralanan vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacıların davalı gerçek kişiler aleyhine açmış oldukları davaların takipsiz bırakılmış olması nedeniyle açılmamış sayılmasına, davacıların tüzel kişiler aleyhine açmış olduğu davaların kısman kabulü ile; davacıların maddi tazminat taleplerine ilişkin olmak üzere davacı .. için 1.000,00 TL"nin dava tarihi olan 16/08/2010 tarihinden itibaren ve davacı .. için 53.510,05 TL"nin kaza tarihi olan 17/05/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı tüzel kişilerden müteselsilen alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile ölenin eşi davacı .. için 20.000,00 TL, ölenin çocukları davacılariçin ayrı ayrı 10.000,00"er TL, ölenin kardeşleri için ayrı ayrı 4.000,00"er TL ve ölenin anne ve babası çin ayrı ayrı 5.000,00"er TL manevi tazminat bedellerinin dava tarihi olan 16/08/2010 tarihinden itibaren yasal faizleri ile birlikte davalı tüzel kişilerden müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, ancak davacılar in dava açıldıktan sonra ancak karardan önce ölmüş oldukları ve mirasçıların davayı takip etmek istediklerini bildirmiş oldukları anlaşılmakla iş bu davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat bedellerinin mirasçılara payları oranında verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
25.11.2014 tarihli kararda sair yönlerden bir yanlışlık bulunmamakla birlikte davacı eş, çocuklar ile anne ve baba lehine hükmolunan manevi tazminat miktarlarının takdirinde hata yapıldığı anlaşılmaktadır.
Şöyle ki; 818 sayılı Borçlar Kanununun 47 .maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir
Bu açıklamalar sonrasında somut olayda; tarafların sosyal ekonomik halleri, iş kazasının meydana geldiği tarih ile ilgililerin kusur durumları gözetildiğinde davacı eş, çocuklar ile anne ve baba lehine hüküm altına alınan manevi tazminatların ayrı ayrı az olduğu açıktır.
O halde, davacılar vekilinin bunu amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacılar yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine,temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine,aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan yükletilmesine, 21.03.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi