20. Hukuk Dairesi 2016/9157 E. , 2017/3282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2003 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü 107 ada 11 parsel sayılı 616.132,15 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak niteliği ile ... adına tespit edilmiştir.
112 ada 28 parsel sayılı 6.107,68 m2 yüzölçümündeki taşınmazın ... mirasçılarının zilyetliğinde olduğu, ancak, asliye hukuk mahkemesinin 1998/60 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilerek malik hanesi açık olarak tespit edilmiştir.
Davacılar ... ve ... 29.06.1998 tarihli dilekçe ile; Aralık 1956 tarih 148 sıra nolu tapu kaydına tutunarak ... köyünde bulunan dava dilekçesinde sınırlarını belirttikleri taşınmazlarına ve içinde bulunan su kaynağına ... Belediye Başkanlığının elattığını ileri sürerek taşınmaza, su kaynağına ve suyun kullanma hakkına yönelik elatmanın önlenmesi istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır.
Asliye Hukuk Mahkemesi 08.03.2004 gün ve 1998/60 E. - 2004/20 K. sayılı kararla çekişmeli yer hakkında 15.12.2003 tarihinde kadastro tespitinin yapılıp 112 ada 28 parsel numarası verildiği, davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca davanın kadastro mahkemesine devredilmesine karar verilmiştir.
Kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonucu davacıların davasının 112 ada 28 ve 107 ada 11 parsele yönelik olduğu, 107 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro sırasında ham toprak niteliği ile ... adına tesbit edildiği, ... Yönetimi tarafından açılan dava üzerine Kadastro Mahkemesinin 01.06.2004 gün ve 2004/5 E. - 2004/6 K. sayılı kararıyla taşınmazın ... niteliği ile ... adına tescil edildiği, temyiz incelemesinden geçerek 01.04.2005 tarihinde kesinleştiği, ancak eldeki dosyada davalı olduğundan yanılgı ile eldeki dosya ile birleştirilmeden karar verildiği, anılan kararın davacılar yönünden kesin hüküm oluşturmayacağından 107 ada 11 parselin tutanak aslı getirtilip davalı hale getirildiği, 112 ada 28 parsel yönünden delillerin toplandığı, 107 ada 11 parsel yönünden yeniden keşif ve ... araştırmasının yapılması gerektiğinden 107 ada 11 parselin asıl dosyadan ayrılmasına karar verilmiştir.
Yukarıdaki esasa kaydedilen davada mahkemece, davanın reddine, dava konusu 107 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu usûl ve kanuna aykırı olarak hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; davacılar, Aralık 1956 tarih 148 sıra nolu tapu kaydına tutunarak ... Köyünde bulunan 107 ada 11 ve 112 ada 28 parsel sayılı taşınmazların adlarına tapuya tescili isteğinde bulunmuşlardır. 107 ada 11 parsel sayılı taşınmaz asliye hukuk mahkemesinin 1998/60 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu halde kadastro sırasında 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca malik hanesinin açık olarak tespit edilip tutanak aslının kadastro mahkemesine gönderilmesi gerekirken ham toprak niteliği ile ... adına tesbit edilmiştir. ... Yönetimi tarafından açılan dava üzerine Kadastro Mahkemesinin 01.06.2004 gün 2004/5 E. - 2004/6 K. sayılı kararıyla ... niteliği ile ... adına tescil edilip temyiz incelemesinden geçerek 01.04.2005 tarihinde kesinleşmiş ve tapuda infazı yapılmış ise de bu durum sonuca etkili olmadığı gibi anılan dosyada davacılar taraf olmadığından kesin hüküm de sözkonusu değildir. Açıklanan bu hususlar mahkemeninde kabulündedir. Ne var ki, davacılar 107 ada 11 ve 112 ada 28 parsel sayılı taşınmazlar yönünden de aynı tapu kaydına tutundukları ve taşınmazların
malik haneleri açık olduğu halde her iki parsele ilişkin davanın birlikte görülüp 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca tüm deliller toplanarak gerçek hak sahibi/sahipleri adlarına tescile karar verilmesi gerekirken taşınmazlara ilişkin davaların ayrılması doğru değildir.
Diğer taraftan iade ile sureti dosya kapsamına kapsamına alınan ... Kadastro Mahkemesinin 2015/11 E sayılı dava dosyasının incelenmesinde; mahkemece 112 ada 28 parsel sayılı taşınmaza ilişkin 11/06/2013 gün ve 2004/2-2013/89 sayılı ilam ile taşınmazın mülkiyetinin çekişmeli olmadığı, taşınmazın davacılar tarafından yıllardır tarımsal amaçlı kullanıldığı gerekçesiyle..., ..., ..., ..., ... ve ... mirasçıları adlarına tapuya tesciline, dava konusu taşınmaz içinde yer alan su toplama odasında oluşturulacak 06/03/2006 düzenlenme tarihli Jeoloji ..."in raporunda belirttiği ve farklı dönemlerdeki su debisinin ortalaması olan 2,25 lt/sn suyun 1/5"ine tekabül eden 0,45 lt/sn suyun 30 mm çaplı bir boru ile dışarıya alınarak arazi sahiplerinin ihtiyacına tahsisine, kalan 1,8 lt/sn ve üzeri suyun davalı kurum lehine şehir içme suyu olarak tahsisine, su tahsis rejiminin bu şekilde belirlenmesine, davalı kurumun olağan bakım ve onarım dışındaki belirlenen rejim dışı müdahalelerinin menine, olağan bakım ve onarıma dönük müdahalelere ilişkin taleplerin reddine karar verildiği, hükmün davacılar vekili, davalı ... ve dahili davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dairemizin 05.05.2015 gün ve 2014/9194 – 2015/3550 sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verildiği, bozma ilamına uyulması sonrasında davanın yukarıda belirtilen esasa kaydının yapıldığı ve mahkemece, temyiz incelemesi yapılan eldeki dosyanın Yargıtaydan dönüşünün beklendiği anlaşılmıştır.
Bunlardan ayrı davacıların tutundukları Şubat 1335 daimi 1 sıra nolu sicilden gelen Aralık 1956 tarih 148 sıra nolu tapu kaydı 3/4 paya ilişkin olup kalan ¼ pay Şubat 1335 Daimi 2 sıra nolu tapu kaydı ile ... adına kayıtlıdır. Çekişmeli taşınmazların malik haneleri açık olduğundan davada taraf olmayan hak sahibi gerçek veya tüzel kişiler adlarına da tescile karar verilebileceğinden mahkemece 1/4 payın maliki olan ... kızı ... kim olduğu, davacılar ve mirasbırakanlarıyla akdi veya ırsi ilişkisinin bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Çekişmeli taşınmazların malik hanesi açık olduğundan gerçek hak sahibi/hak sahiplerinin belirlenmesinde yasal zorunluluk bulunmaktadır.
O halde öncelikle 112 ada 28 parsele ilişkin dava ile temyize konu davanın birleştirilmesi, daha sonra taşınmazların malik haneleri açık olduğundan davacıların tutundukları 3/4 paya ilişkin tapu kaydı ile 1/4 paya ilişkin Şubat 1335 Daimi 2 sıra nolu tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittilerinin, ayrıca kadastro çalışmaları sırasında revizyon görüp görmediklerinin, revizyon görmüşler ise revizyon parsellerinin kadastro tespit tutanakları, davalı iseler dava dosyalarının tapu müdürlüğünden sorulup getirtilmesi, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede ... kadastrosunun yapılıp yapılmadığının yapılmış ise ... kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme, sonuçlarının askı ilân tutanakları ve çekişmeli taşınmazları ... sınır noktalarıyla birlikte gösterir orijinalinden renklendirilmiş tahdit haritası örneği ... İdaresinden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman serbest ... mühendisleri arasından seçilecek bir ... yüksek mühendisi, bulunamaması halinde ... mühendisi, bir harita mühendisi bulunamaması halinde bir fen elemanı ziraat mühendisi ve jeoloji mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazların ... sayılan yerlerden olup olmadığı yöntemine uygun şekilde belirlenmeli, tapu kayıtları, tarafların delil ve belgeleri uygulanmalı, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazların gerçek hak sahipleri belirlenmeli oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece değinilen şekilde araştırma, inceleme ve uygulama yapılması gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi.