Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" ve aynı Kanunun 301. maddesinin ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık müdafiinin temyiz isteminin TCK"nın 168. maddesine göre sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılmamasına yönelik olduğu belirlenerek anılan sebebe yönelik yapılan incelemede; Oluş ve dosya içeriğine göre, sanığın olay tarihinde gece vakti katılana ait işyerinin kapı camını kırarak içeriden 106 ekran televizyon, laptop bilgisayar ve tableti çaldığı, aynı gece kolluk görevlilerince suça konu televizyon ile birlikte yakalandığı şeklinde gerçekleşen olayda, 16.05.2017 tarihli son oturum sanığın katılanın zararını karşılama imkanının bulunmadığını bildirerek katılanın zararını gidermediği anlaşılmakla sanık hakkında kurulan hükümde TCK"nın 168. maddesi uyarınca indirim yapılmasının mümkün olmadığı, bu itibarla sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla istinaf isteminin esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA, 08/02/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.