16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1036 Karar No: 2018/1846 Karar Tarihi: 06.06.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1036 Esas 2018/1846 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelenerek, temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Yargılama sürecindeki işlemler kanuna uygun olarak yapılmış, deliller hukuka uygun olarak elde edilmiştir. Vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı tespit edilmiştir. Sanık müdafiinin dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş, CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hüküm ONANMIŞTIR. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/1036 E. , 2018/1846 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın ByLock haberleşme sistemini kullandığını ortaya koyan ayrıntılı Bylock tesbit ve değerlendirme tutanağının, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 12.09.2017 tarihli yazısı ile dosyaya gönderildiği ve sanığın bu hususta savunmasının alındığının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 06.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.