16. Hukuk Dairesi 2017/5120 E. , 2018/7286 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ... TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sırasında .../... Mahallesi çalışma alanında bulunan 175 ada 86 parsel sayılı 19.536,42 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaza uygulanan tapu kaydının sabit hudutlu olduğu ve taşınmazın, tapu kaydı kapsamında kaldığı kabul edilmek suretiyle davanın reddine dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Dava konusu taşınmaz, tapu kaydı, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Dava konusu 175 ada 86 parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı 174 ada 1 ila 5; 175 ada 1 ila 85; 175 ada 87 ila 248; 176 ada 1 ila 98 parsel; 177 ada 1 ila 54 parsel, 178 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören ve Mart 1926 tarih 28 ve 36 sıra numaralı tapu kayıtlarından gelen, hudutları "tarik ve tepe", "...", "..." ve "..." olan 350 dönüm miktarındaki Haziran 1951 tarih 8 sıra, 06.09.1951 tarih 2 sıra, 24.07.1967 tarih 13 sıra, 10.03.1976 tarih 1 sıra, 18.08.1993 tarih 1 ve 12.10.1993 tarih 8 sıra numaralı tapu kayıtları, "tarik ve tepe" hududu nedeniyle gayri sabit hudutlu olup miktarı ile geçerlidir. Söz konusu tapu kayıtlarına, sabit hudutlar olan "..." ve "..." nin kesiştiği noktadan itibaren kapsam tayin edildiğinde, dava konusu taşınmazın, tapu kayıtlarının kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Tapu kaydının, kapsamı dışında bir yere revizyon görmüş olması, kaydın o yeri kapsadığı anlamına gelmez. Öte yandan; mahkemece, yöntemince zilyetlik araştırması da yapılmamıştır. Mahallinde 05.07.2000 ve 06.06.2000 tarihlerinde yapılan keşiflerde, taşınmazın kullanım durumuna ilişkin olarak yerel bilirkişi ve tespit bilirkişilerinin beyanlarına başvurulmamış, 12.09.2014 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi Cemal Yanar ise, taşınmazın davalılar ... ve müşterekleri tarafından otu biçilmek suretiyle kullanıldığını beyan etmiştir. Yine, dava konusu taşınmazın sınırlarında mera parseli olmasına rağmen, taşınmazın meradan elde edilip edilmediği üzerinde de durulmamıştır. Bu şekildeki eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden yerel bilirkişiler ile aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında yerel bilirkişiler ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın öncesinde mera olup olmadığı, bitişik mera parselinden ne suretle ayrıldığı, mera parseli ile arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, komşu mera parselinin kadim mera olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi beyanları ile tanık beyanları çeliştiği takdirde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, alınacak beyanlara göre tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde, tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla ve gerekirse yüzleştirme yapılmak suretiyle dinlenilerek aykırılığın giderilmesine çalışılmalı; ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü ve özellikle dava konusu taşınmaz ile komşu mera parseli arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur olup olmadığı, mera parselinden nasıl ayrıldığı, öncesinin kamu orta malı niteliğinde mera olup olmadığı hususlarını içeren, dava konusu taşınmaz ile komşu parselleri karşılaştırılmalı olarak değerlendiren, bilimsel verilere dayalı, önceki zirai bilirkişi raporunu da irdeleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; raporda belirtilen hususların somutlaştırılması için, taşınmazı tüm yönleriyle gösterecek şekilde çektirilecek fotoğraflar üzerinde dava konusu taşınmaz kabaca işaretlettirilmeli; teknik bilirkişiden keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak veren, ayrıntılı ve dava konusu taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösterip açıklayan rapor alınmalı, taşınmazın kadim mera olduğunun tespit edilmesi halinde zilyetlikle iktisap edilemeyeceği hususu da göz önünde bulundurularak, tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme sonunda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 03.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.