14. Hukuk Dairesi 2020/3966 E. , 2021/1413 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.04.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.01.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... (kısıtlı) tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 172 ada 3 ve 173 ada 28 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini, talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 172 ada 3 ve 173 ada 28 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine dair verilen kararın davalı ... tarafından temyizi üzerine Dairemizin 11.01.2017 tarih 2015/7153 Esas, 2017/127 Karar sayılı ilamıyla taraf teşkili sağlanmadan uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 172 ada 3 ve 173 ada 28 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; davalı ... vasisi ... ortaklığın giderilmesine karar verilen dava konusu 172 ada 3 parsel sayılı taşınmazda yer alan yapının kendisine ait olduğu iddiası ile Anamur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/179 Esas sayılı dosyası ile muhdesatın aidiyeti davası açtığını beyan etmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere HMK’nun 165. maddesi uyarınca muhdesatın aidiyetine ilişkin dava sonucunun beklenilmesi gerekirken, bu husus atlanarak eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vasisi ...’un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 02.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.