Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/849 Esas 2019/9290 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/849
Karar No: 2019/9290
Karar Tarihi: 24.09.2019

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/849 Esas 2019/9290 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2018/849 E.  ,  2019/9290 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : TCK"nın 85/2, 62/1, 63, 50/4, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ve müdafinin yüzüne karşı 01.07.2015 tarihinde verilen hükmün sanık müdafi tarafından 07.07.2015 tarihinde uyap üzeriden gönderilen dilekçe ile temyiz edildiği ve bu itibarla temyizin süresinde olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki süresinde olmadığı gerekçesiyle temyiz talebinin reddini öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
    Dosya içeriğine göre olay günü saat 19.45 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki kamyon ile seyrederken olay mahali olan kontrolsüz kavşağa geldiğinde karşı yönden kavşağa giren katılanın sevk ve idaresindeki otomobile çarpması şeklinde meydana gelen ve katılanların basit tıbbi müdahaleyle iyileşemez ve 5.derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmaları ile sonuçlanan olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu iki kişinin nitelikli şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya,, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin eksik inceleme ve kusur durumuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;

    Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi;
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden dördüncü paragrafı çıkarılarak, yerine ""Sanığa verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK"nın 52/3. maddesi gereğince 1215 gün karşılığı adli para cezasına çevrilmesine, TCK 50/1-1 ve 52/2. maddesi gereğince bir günlüğü taktiren 20,00TL üzerinden paraya çevrilerek sanığın 24.300TL adli para cezası ile cezalandırılmasına"" ibaresinin eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 24.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.