16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1014 Karar No: 2018/1844 Karar Tarihi: 06.06.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1014 Esas 2018/1844 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 314/2, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine hükmetmiştir. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiş ve yapılan incelemede, sanığın bylock kullanıcısı olup olmadığına dair araştırmanın sonucu beklenmeksizin hüküm kurulduğu anlaşılsa da, tüm delillerin sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğunun kabulü için yeterli olduğu sonucuna varılmıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, vicdani kanının kesin verilere dayandırıldığı, suçun doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı belirlenmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 314/2, 53, 58/9, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/1014 E. , 2018/1844 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın bylock kullanıcısı olup olmadığına dair araştırmanın sonucu beklenmeksizin hüküm kurulduğu ve bylock analiz tutanağının istinaf aşamasından sonra dosya arasına girdiği anlaşılmış ise de, tüm dosya kapsamındaki delillerin sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğunun kabulü için yeterli olduğundan bu husus sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 06.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.