Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2740
Karar No: 2017/6333
Karar Tarihi: 22.11.2017

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/2740 Esas 2017/6333 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2017/2740 E.  ,  2017/6333 K.

    "İçtihat Metni"

    Yüksek Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında İstanbul 4. Çocuk Mahkemesince 28.02.2017 tarihli 2017/14 E. 2017/58 K. sayılı mahkûmiyet kararının kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 03.07.2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A)Konuyla İlgili Bilgiler:
    Suça sürüklenen çocuk ..."nun 11.08.2010 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle İstanbul 4. Çocuk Mahkemesinin 11.10.2011 tarihli 2010/834 E. 2011/755 K. sayılı denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin kararı 11.11.2011 tarihinde kesinleşmiş, sanığın denetimli serbestlik tedbirine aykırı davrandığı belirtilerek evrakın iadesi üzerine, İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi"nce duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda, denetimli serbestlik tedbiri kararı kaldırılarak, sanık müdafiinin yüzüne karşı, 11.03.2014 tarih ve 2013/24 E. 2014/168 sayılı kararı ile Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına dair karar verilmiş, bu karar 28.03.2014 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir. Sanığın denetim süresi içinde yeniden 01.06.2015 tarihinde suç işlediğinin ihbarı üzerine, dosya yeni esasa kayıt edilmiş ve sanığın yüzüne karşı, 28.02.2017 tarih ve 2017/14 E., 2017/58 K. sayılı kararı ile sanık hakkkında mahkûmiyet hükmü verilerek, 21.03.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
    B)Konunun Değerlendirilmesi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, " Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma suçundan suça sürüklenen çocuk ...’nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/2 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 4. Çocuk Mahkemesinin 11/03/2014 tarihli ve 2013/24 esas, 2014/168 sayılı kararını müteakip sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle yapılan yargılama sonucunda suça sürüklenen çocuğun, 5237 sayılı Kanun’un 191/1, 31/2 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 4. Çocuk Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli ve 2017/14 esas, 2017/58 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 03/02/2014 tarihli ve 2013/23474 esas, 2014/2417 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve zamanaşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, somut olayımızda suça sürüklenen çocuk hakkında İstanbul 4. Çocuk Mahkemesinin 11/03/2014 tarihli ve 2013/24 esas, 2014/168 sayılı ilamına konu ilk kararın itiraz edilmeksizin 28/03/2014 tarihinde kesinleştiği, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/03/2016 tarihli ve 2015/129 esas, 2016/66 sayılı kararına konu ikinci suçun ise 01/06/2015 tarihinde işlendiği ve söz konusu bu kararın 08/11/2016 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde, suç tarihi olan 11/08/2010 tarihi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği 28/03/2014 tarihleri arasındaki süre ile ikinci suçun işlendiği 01/06/2015 tarihi ile hükmün açıklanarak mahkumiyet kararının verildiği 28/02/2017 tarihleri arasında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek İstanbul 4. Çocuk Mahkemesinin 28.02.2017 tarih ve 2017/14 E., 2017/58 K. Sayılı kararının bozulması istenmiştir.
    Dosya içerisinde bulunan nüfus kaydından 02.02.1996 doğumlu olduğu anlaşılan sanığın suçun işlendiği 11.08.20010 tarihinde 12-15 yaş grubunda olduğu, suça sürüklenen çocuk ..."nun 11.08.2010 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle İstanbul 4. Çocuk Mahkemesince 11.10.2011 tarihli 2010/834 E. 2011/755 K. sayılı denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin kararın 11.11.2011 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetimli serbestlik tedbirine aykırı davrandığı belirtilerek evrakın iadesi üzerine, İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi"nce 10.01.2013 tarihinde tensip zabtı düzenlenerek duruşma açıldığı ve yapılan yargılama sonucunda, denetimli serbestlik tedbir kararı kaldırılarak, 11.03.2014 tarihinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararının 28.03.2014 tarihinde kesinleştiği, sanık tarafından 01.06.2015 tarihinde (denetim süresi içinde) ikinci bir suç işlenerek, İstanbul 4. Çocuk Mahkemesince 11.03.2014 tarihinde verilip, 28.03.2014 tarihinde kesinleşen mahkûmiyet hükmünden sonra ihbarda bulunulması üzerine, mahkemece duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak, sanık hakkında 28.02.2017 tarihinde mahkûmiyet hükmünün verildiği, suç tarihi olan 11.08.2010 ile mahkûmiyet hükmünün verildiği 28.02.2017 tarihleri arasında, ( 6 yıl, 6 ay, 17 gün) geçtiği durma ve zamanaşımının yeniden işlemeye başlama tarihleri itibariyle duran sürenin ( toplam 2 yıl, 4 ay, 2 gün) olduğu ve duran süre süre göz önünde bulundurulduğunda, 5237 sayılı TCK’nın 66/1 (e) - 2 ve 67/4 maddelerinde öngörülen 6 yıllık dava zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından, kanun yararına bozma talebine dayanan ihbar yazısında ileri sürülen düşünce yerinde görülmemiştir.
    C) Karar:
    İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi tarafından 28.02.2017 tarihinde verilen "3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ilişkin karar usul ve yasaya uygun olduğundan, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 22/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi