Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı Yusuf vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacılar, ortak mirasbırakanları M.. K.."nın maliki olduğu üzerinde kat mülkiyeti ve irtifakı kurulmamış 1341 ada 1680 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan zemin kat dükkan ve üstü 4 kat daireden oluşan binanın 1. ve 2. katlarını yaklaşık 15 yıldır davalıların tek başına tasarruf ettiklerini,07.09.2012 keşide tarihli ihtara rağmen herhangibir bedel ödenmediğini ileri sürerek geriye dönük taşınmazın miras olarak kaldığı döneme kadar herbir davacı için 7.000,00 TL den toplam 14.000,00 TL; ön inceleme duruşmasında geriye dönük 5 yıllık; yargılama sırasında ise bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ile birlikte herbir davacı için 8.574,50 TL den toplam 17.149,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemişler; bilahare davacı Fatma davasından vazgeçmiştir. Davalılar, cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davacı Fatma bakımından açılan davanın feragat nedeniyle reddine;diğer davacı Yusuf bakımından ise elbirliği mülkiyetinde "terekedeki hakların korunması" ile ilgili değil terekedeki taşınmazdan yararlanmaya yönelik davalarda davacı mirasçının tek başına dava açamayacağı gerekçesi ile taraf ehliyeti yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu.. ada 1680 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazın tarafların miras bırakanı M..K..adına kayıtlı olduğu, kayıt maliki M..K.."nın 25.05.2010 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak davacılar ile davalıların kaldığı, üzerinde kat mülkiyeti ve irtifakı kurulmamış çekişme konusu taşınmaz üzerinde bulunan zemin kat dükkan ve üstü 4 kat daireden oluşan binanın 1. katının davalı Nebi ve 2. katının ise diğer davalı İdris tarafından tasarruf edildiği ve binanın zemin katındaki dükkan ile 3 ve 4. katının natamam bulunduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Haksız işgalcinin mülkiyet sahibine ödemekle yükümlü bulunduğu en azı kira geliri, en fazlası mahrum kalınan kâr olan haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil; bölünebilir nitelik taşıdığından terekedeki ortaklığı oluşturan her bir ortağın kendi payı oranında ecrimisil istemesine yasal mani bulunmamaktadır. Nitekim gerek yargısal uygulamalar, gerekse öğretide anılan bu ilke kural olarak benimsenmiştir. Hâl böyle olunca, davacı Yusuf"un ecrimisil isteği bakımından işin esasının incelenerek ecrimisil koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken aktif husumet bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı Yusuf vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.