22. Hukuk Dairesi 2015/26948 E. , 2018/7923 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 01/07/2004 tarihinden 15/01/2013 tarihine kadar ziraat işçisi olarak belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını , müvekkilinin çalıştığı süre boyunca kanuni alacak hakları olan fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil alacağı, yıllık ücretli izin alacakları ve hafta tatili alacağının ödenmediğini belirterek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili , davacının fazla mesai çalışmasının bulunmadığını, zira davacının müvekkili şirkette tarımsal işletmesinde bitkisel üretim bölümünde çalıştığını doğal olarak bitkisel üretimin yapıldığı aylarda çalıştığını, üretim sezonunda zaman zaman yaptığı fazla çalışmalar karşılığının diğer aylarda ücretli izin sayılarak kendisine ödendiğini, davacının dava tarihinden geriye doğru beş yıl içerisindeki fazla mesai ve tatil ücretini talep etme hakkı bulunduğunu, bu süre dışında kalan taleplerin zaman aşımına uğradığını, davacının yıllık ücretli izin haklarının tamamını kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıyla ödenir. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, bu halde sadece kalan yüzde elli zamlı kısmı ödenir.
4857 sayılı İş Kanunu, işçiye isterse ücreti yerine serbest zaman kullanma hakkı tanımıştır. Bu süre, fazla çalışma için her saat karşılığı 1 saat 30 dakika, fazla süreli çalışmada ise 1 saat 15 dakika olarak belirlenmiştir. Bu sürelerin de sözleşmelerle attırılması mümkündür.
Somut olayda, davacının 01.07.2004-15.01.2013 tarihleri arasında ziraat işçisi olarak davalı işyerinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı haftanın yedi günü 07.00-22.00 saatleri arasında çalıştığını iddia etmiş, davalı işveren işçinin bitkisel üretimin olduğu aylarda çalıştığını, davacının sezon döneminde yaptığı fazla mesailerin ve hafta sonu çalışmalarının diğer aylarda ücretli izinli sayılarak kendisine ödendiğini savunmuştur. Mahkemece fazla mesai alacağı bulunmadığından bahisle talebin reddine karar verilmiş ise de karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Dosyaya davacının çalışma saatlerini gösterir puantaj kaydı,mesai çizelgesi vesair delil sunulmadığı, taraf tanıkları anlatımına göre davacının işlerin yoğun olduğu yaz döneminde , 07:00-22:00 saatleri arasında , kış döneminde işlerin az olmasından dolayı 07:00-17:00 saatleri arasında çalıştığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporundaki tespitler bu yönüyle isabetlidir. Ancak davacının şahsi dosyasının incelenmesinde davacının bazı dönemlerde fazla çalışma karşılığında izin kullandığı görülmektedir. Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yönetmeliğinin 6. maddesinde, fazla çalışma yapan işçinin isterse işverene yazılı olarak başvurmak koşulu ile bu çalışmalar karşılığında zamlı ücret yerine fazla çalıştığı her saat için bir saat otuz dakikayı serbest zaman olarak kullanabileceği düzenlenmiştir.
Mahkemece fazla çalışma karşılığı izin kullanılan günlere ilişkin belgeler bu kapsamda denetime açık şekilde değerlendirilerek , izinde olunan süreler ve imzalı ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuku yapılan aylar da dışlanmak suretiyle fazla mesai alacağı hesaplanması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
2-Davacı işçinin hafta tatili ve genel tatil ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında bir diğer uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 46. maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, tanık beyanları ve yapılan işin niteliğine göre davacının işlerin yoğun olduğu yaz döneminde hafta tatillerinde çalıştığı, ayrıca işlerin yoğun olduğu yaz döneminde dini bayramlarda bir gün hariç genel tatillerin tamamında çalıştığı, kış döneminde ise dini bayramların haricinde genel tatil günlerinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu durumda hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının belirtilen şekilde , imzalı ücret bordrolarında tahakkuk bulunan aylar ve izinde olunan süreler de dışlanmak sureti ile hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
3-Davacının yıllık ücretli izin alacağı olup olmadığı taraflar arasında bir diğer uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta , davacının hizmet süresine göre 130 gün izin hakkı vardır. Dosyaya sunulan yıllık izin cetvelinde davacının yetmiş gün izin kullandığı , 2013 ocak ayı bordrosunda 12 gün izin ücreti tahakkuk ettirilerek ödendiği anlaşılmaktadır. Davalı işverence bakiye kırk sekiz gün izin hakkının davacıya kullandırıldığı yada ücretinin ödendiği ispatlanamadığından davacının kırksekiz günlük izin alacağının hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 28.05.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.