Taraflar arasındaki “Tespite İtiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bucak Kadastro Mahkemesince davanın reddine dair verilen 22.05.2009 gün ve 2-244 sayılı kararın incelenmesi davacı Hazine vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 30.9.2010 gün ve 8146 E., 11522 K. sayılı ilamı ile;
(...Kadastro sırasında Ç.. İlçesi, T.. Köyü 142 ada 9 parsel sayılı 667.60 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın Hazineye ait Haziran 1334 tarih 10 numaralı (Mart 1326 daimi sıra 1289) tapu kaydı kapsamında kaldığı ve Hazineye ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, çekişmeli parselin tespit gibi davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından 23.06.2009 tarihinde temyiz edildikten sonra 20.07.2009 tarihinde davadan feragat edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Davacı Hazine, 23.06.2009 tarihli temyiz isteminden sonra 20.07.2009 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Feragat, H.Y.U.Y."nın 91.maddesinde, taraflardan birinin davadaki neticei talebinden vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 95. maddede ise feragatin, kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı açıklanmıştır.
Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Bu bağlamda, Yargıtay Hukuk Dairelerince temyiz incelemesinin yapıldığı aşamada davadan feragat edilebilmesi mümkündür.
Somut olayda da; davacı dilekçesi ile davadan feragat ettiğini açıkça ve koşulsuz olarak bildirmiştir. Bu beyan çerçevesinde işlem yapılması zorunludur.
01.04.1940 gün ve 1939/15 esas -1940/70 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelemesine usulen engel oluşturan bu durumun yerel mahkemece değerlendirilip karara bağlanması için başkaca inceleme yapılmaksızın ve davadan feragatin değerlendirilmesi nedeniyle sınırlı olmak üzere mahkeme kararının bozulması gerekmiştir...)
gerekçesiyle, davacının feragat beyanının mahkemece incelenip değerlendirilmesi ve feragat çerçevesinde bir karar verilebilmesi için, salt bu nedenle sınırlı olmak üzere bozularak; dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı Hazine vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Yerel Mahkemece, işin esası incelenerek davanın reddi ile tespit gibi tescile karar verilmiştir.
Davacının temyizi üzerine karar, Özel Dairece; yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçelerle sonuçta davacının feragat beyanının mahkemece incelenip değerlendirilmesi ve bu feragat çerçevesinde bir karar verilebilmesi için, salt bu nedenle sınırlı olmak üzere bozulmuştur.
Yerel Mahkemece; bozmaya dayanak alınan feragat dilekçesinin taraflar arasındaki başka bir dosyaya ait olup; eldeki dava ile ilgisinin bulunmadığı, bu nedenle de feragate konu olmayan davanın esasının incelendiği gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
Hükmü davacı Hazine vekili işin esasına yönelik olmak üzere temyize getirmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; bozmaya dayanak alınan davacı vekilinin 20.7.2009 havale tarihli feragat dilekçesinin eldeki davaya ilişkin olup olmadığı; varılacak sonuca göre mahkemece feragat yönünden karar verilmesi gerekip gerekmediği, noktasında toplanmaktadır.
Eldeki dosyada Maliye Bakanlığı, Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğünün bir kısım taşınmazlarla ilgili olarak açılan davaların yanlışlıkla açıldığı ve devamlarında Hazine yararı olmadığı, bu davalara devam edilmeyerek feragat edilmesine ilişkin yazısı ve bu yazıya dayanılarak düzenlenen Hazine vekili imzalı 20.07.2009 tarihi davadan feragat dilekçesi yer almakta; bozma ilamı da bu belgelere dayanmakta ise de; 20.07.2009 tarihli davadan feragat dilekçesinde açıkça dosya numarasının Aynı Mahkemenin 2009/16 esası olarak belirtildiği; eldeki dosya için ayrıca verilmiş bir feragat dilekçesinin bulunmadığı belirgindir.
Şu hale göre; görülmekte olan davaya hasren verilmiş bir feragat dilekçesi veya açıkça ortaya konulmuş feragat beyanı olmadığı halde, bozma ilamında davacı Hazinenin 23.06.2009 tarihli temyiz isteminden sonra 20.07.2009 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiği yönündeki tespit, dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; yerel mahkemenin davadan feragatin bulunmadığı yönündeki direnme gerekçesi uygun ve karar bu yönüyle yerindedir.
Ne var ki, mahkemece işin esasına ilişkin olarak verilen hükme yönelik temyiz itirazları bozma nedenine göre Özel Dairece incelenmemiştir.
Bu nedenle; davacı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Dairesine gönderilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle DİRENME UYGUN OLUP; davacı Hazine vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 20.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 16.3.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.