16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4554 Karar No: 2018/7272 Karar Tarihi: 03.12.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/4554 Esas 2018/7272 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/4554 E. , 2018/7272 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında,... İlçesi Şerefoğlu Mahallesi çalışma alanında bulunan ve davacının hissedarı olduğu eski 10 parsel sayılı 51.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 101 ada 33 parsel numarasıyla ve 46.990,75 metrekare yüzölçümlü olarak, davalının hissedarı bulunduğu eski 3 parsel sayılı 42.800,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 101 ada 34 parsel numarasıyla ve 44.913,72 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. İtirazı ... komisyonu tarafından reddedilen davacı ... vekili, uygulama kadastrosu sırasında davacıya ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve bu eksikliğin davalıya ait taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, dava konusu 101 ada 33 ve 34 parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastrosundaki tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; 3402 sayılı ... Kanunu"nun 22/2-a maddesinden kaynaklanan uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir. Davacı ..., hissedarı olduğu eski 10, yeni 101 ada 33 parsel sayılı taşınmaz ile davalı ...’ın hissedarı olduğu eski 3, yeni 101 ada 34 parsel sayılı taşınmazın sınırının uygulama kadastrosu sırasında hatalı belirlendiği iddiasıyla dava açmıştır. Ne var ki, davacının paydaşı olduğu eski 10, yeni 101 ada 33 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payı dava dışı ... adına, davalı ...’ın paydaşı olduğu eski 3, yeni 101 ada 34 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payı ise dava dışı ......adına tapuda kayıtlı olup, davanın açılış şekli itibarı ile tüm paydaşların hukuku etkilenecek şekilde istemde bulunulmuştur. Paylı (müşterek) mülkiyette bir paydaşın diğeri adına dava açma ya da savunma yetkisi olmadığı kuşkusuzdur. Taraf koşulu dava şartlarından olup, mahkemece bu şart yerine getirilmedikçe davanın esasına girilerek hüküm kurulması olanaksızdır. Hal böyle olunca; Mahkemece, davacı tarafa kendisine ait taşınmazdaki diğer paydaş olan ...’ün davaya katılımını sağlamak ve davalı taşınmazdaki diğer paydaş olan ... ...’ı davaya dahil etmek üzere yöntemine uygun şekilde süre ve imkan tanınmalı, bu yolla taraf teşkili tamamlandıktan sonra da yargılamaya devamla tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.