17. Hukuk Dairesi 2017/4190 E. , 2019/10784 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 20.02.2008 tarihinde davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu ... plakalı aracın kendisine çarpması sonucunda yaralanıp malul kaldığını, davada mevcut ve varsa muhtemel sorumlular bakımından müşterek ve müteselsil sorumluluğa dayanıldığını, fazla hakkı saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL maddi tazminatın 27.05.2008 tarihinde değişken oranlardaki en yüksek banka mevduat faiziyle davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin, davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı, Dairemizin 15/05/2014 tarih, 2014/8390 Esas, 2014/7763 Karar sayılı ilamı ile; "Davacı vekili, müvekkilinin kaza tarihinden önce büyük bir firmada işletme sorumlusu olarak çalıştığını belirtmektedir. Dava konusu olaya ilişkin ceza soruşturmasında ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğünden alınan raporda davacının yüzündeki yaralanmanın sabit iz niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Ekonomik geleceğin sarsılmasına ilişkin talep de uğranılan zarar kapsamındadır. O halde davacının yüzünde oluşan sabit iz ve niteliği dikkate alınarak yaralanmanın davacının ekonomik geleceğinin sarsılmasına yol açıp açmadığı hususunda davacı delilleri de toplanarak konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden rapor alınması, davacı zararının bilirkişi raporuyla tespit edilememesi halinde mülga 818 sayılı BK"nun 42. (6098 sayılı T.B.K 50) maddesi hükümlerine göre hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmesi" gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece; Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan delillere göre davanın kısmen kabulü ile 4.091,80 TL"nin dava tarihi olan 23/06/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile davacının yüzündeki sabit izin ekonomik geleceğinin sarsmadığı nedeniyle bu yöndeki talebin reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Bozma sonrası yapılan yargılamada davacının yüzünde oluşan (A.T.K. raporunda belirlenen) sabit iz ve niteliği dikkate alınarak yaralanmanın davacının ekonomik geleceğinin sarsılmasına yol açıp açmadığı hususunda davacı delilleri de toplanarak konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden rapor alınmış, alınan raporda kaza tarihinden bu tarihe kadar davacının yüzündeki izin davacının iş bulma ve ücret miktarında düşüşe sebebiyet vermediği, davacının şuan itibariyle iş aramak zorunda kalmaması, buna bağlı olarak davacının iş ararken geçireceği işsizlik süresi ve iş bulması durumunda yeni işine ilişkin ücret düzeyinin bilinememesi sonucunu doğurmuş, belirtilen sebeplerden dolayı davacının yüzündeki izin davacının kariyerine olan etkisi geleceğe dair olarak kritik edilemediği ve ek görüş olarak bozma ilamı ikinci kısmı gereğince rapor tarihi sonrası döneme ilişkin davacının yaşı, maaşı ve yüzdeki sabit izin kazanç kaybına oranı esas alınarak yapılan hesaplamada 12.956,88 TL ekonomik geleceğin sarsılması nedeni ile maddi tazminat belirlenmiştir.
Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamına göre davacı zararının bilirkişi raporuyla tespit edilememesi halinde mülga 818 sayılı BK"nun 42. (6098 sayılı T.B.K 50) maddesi hükümleri uyarınca hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken uyulan bozma ilamın gerekleri yerine getirilmeden ve ek bilirkişi görüşüne de itibar edilmeyiş nedenleri yeterli gerekçe yazılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya geri verilmesine, 18/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.