22. Hukuk Dairesi 2017/11448 E. , 2018/7911 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı yanında çalıştığı sürede sosyal yardımlarının, fazla çalışma alacaklarının, hafta tatili çalışması ve ulusal bayram genel tatil çalışmasının karşılıklarının ödenmediğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, müvekkilinin resmi bir kurum olduğunu bu nedenle çalışma usul ve esaslarının resmi mevzuata göre belirlendiğini, davacının iddialarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının dini ve milli bayramlarda, hafta tatillerinde çalışmasının olmadığını, fazla mesai yapmadığını, nöbet tutan işçinin bir sonraki gün izinli sayıldığını, davacının Konya Valiliği kanalı ile İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atamasının yapıldığını bu nedenle tüm alacaklarının ödendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, davacının fazla mesai ücreti tanık beyanlarına göre haftanın 6 günü 08.00-17.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme ile 7,5 saat çalıştığı, haftada bir gece 15 saat nöbet tutmak suretiyle haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplanmış ise de, duruşmada dinlenilen ortak tanığın beyanından gece nöbeti uygulamasının 2009 yılına kadar devam ettiği, 2009 yılından sonra ise gece nöbetinin kaldırıldığı anlaşılmakla, fazla mesai hesabında tüm çalışma süresi boyunca nöbet tuttuğunun kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kaldı ki davacının gece nöbet tuttuğu 15 saatlik çalışma süresince ara vermeden çalıştığının kabulü ile ara dinlenme süresinin düşülmemesi de hatalı olmuştur.
3-Davacının ikramiye alacağı olup olmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, davacı sendika üyesi olup, dosyaya ibraz olunan toplu iş sözleşmeleri incelendiğinde ikramiye alacağının düzenlenmediği anlaşılmaktadır. Ancak davalı kurumca dosyaya ibraz olunan işyeri kayıtları incelendiğinde ikramiye ödemesi adı altında ödemeler yapıldığı ve ikramiyeye ilişkin bordrolarda her yıl için 1.ve 2. dönem 6 aylık işçi ikramiyesi olarak tahakkuk olduğu, açıklama kısmında ise 1 yıl 52 günlük ikramiye +4 =56 şeklinde gösterildiği anlaşılmıştır. Mahkemece işyerinde ikramiye uygulaması olduğu ve 52 gün üzerinden ikramiye ödemesi yapıldığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece Toplu İş Sözleşmelerinde ikramiye alacağına ilişkin hüküm bulunmadığı da gözetilerek bordrolarda 52 günlük ve 52+4=56 günlük işçi ikramiyesi adı altında yapılan tahakkukların hangi ikramiye alacağına ilişkin olduğu, işyerinde ikramiye uygulaması olup olmadığı, var ise miktarı araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şeklide hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı def"inde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
Somut olayda davacının ıslah dilekçesinin davalıya 26.02.2015 tarihli duruşmada elden tebliğ edildiği, davalının ıslaha karşı zamanaşımı def"inde bulunduğunun anlaşılmasına göre Mahkemece ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def"i değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.03.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.