16. Ceza Dairesi 2019/10670 E. , 2021/2643 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanıklar ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."in TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9 maddesi delaletiyle 58/6,7, 62, 63 ve 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddeleri gereğince mahkumiyetlerine dair istinaf başvurularının esastan reddi
Temyiz edenler : Sanık ... müdafii, sanık ... ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... Avine ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Sanıklar ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin ceza miktarı itibariyle yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-Sanıklar ..., ..., Seyit ..., ..., ... ve ... hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, sanık ... yönünden suç tarihinin Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli karar başlığında "14.11.2016" yerine "11.11.2016" olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Sanıklar ..., ..., Seyit ..., ..."ın çocuklarını örgüte müzahir okullara göndermelerinin, ayrıca örgüt liderinin talimatı üzerine hesap açıp işlem yaptığı yönünde delil bulunmayan sanık ... ..."in Bank Asya hesabındaki rutin işlemlerinin örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar Seyit ..., ..., ..., ... müdafileri ile sanıklar ..., ... ve müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6-7 maddesinin yazılması ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Seyit ..., ..., ..., ... müdafileri ile sanıklar ..., ... ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanıklar hakkındaki hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün B ve D maddelerinin sekizinci bentlerinde yer alan "delaletiyle 58/6,7 maddesi" ve dokuzuncu bentlerinin tamamının çıkarılması çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sanık ... hakkında;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle, ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun bulunup bulunmadığı araştırılarak getirtilmesi, duruşmada CMK"nın 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi,
b-İstinaf ve temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan, başka dosya şüphelileri Selami Kara, Abdullah Yalçınkaya, Erdal Güzel ve Ahmet Gedik"e ait beyanlar ile ekindeki fotoğraf teşhis tutanaklarına göre ilgili şahısların tanık sıfatıyla dinlenilmesi, tanık olarak dinlenilmesinin mümkün olmaması halinde dosya içerisindeki beyanları ile ekindeki fotoğraf teşhis tutanaklarının CMK 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulmasından sonra karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
c-Sanığın çocuklarını örgüte müzahir okullara göndermesinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğinin gözetilmemesi,
d-Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6-7 maddesinin yazılması ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine, 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi,
2-Sanık ... hakkında;
a-Sanık müdafiinin temyiz aşamasında gönderdiği 09.03.2021 tarihli dilekçesi ile sanığın yeniden ifadesinin alınmak suretiyle etkin pişmanlıktan hükümlerinden faydalanmak istediğini beyan etmesi, ayrıca sanığın 09.03.2021 tarihli dilekçesinde bu kapsamda beyanlarda bulunması karşısında duruşmada hazır edilip yeniden ifadesi alınmak suretiyle verdiği bilgilerin sanığın örgütte geçirdiği süre, konum ve faaliyetleri itibariyle yeterli olup olmadığı değerlendirilip, eldeki mevcut bilgiler ile örtüşüp örtüşmediği de ilgili birimlerden sorularak sonucuna göre, hakkında TCK"nın 221/4-2. cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
b-Sanığın çocuğunu örgüte müzahir okula göndermesinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğinin gözetilmemesi,
c-Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6-7 maddesinin yazılması ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine, 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Konya 8. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.