19. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4799 Karar No: 2019/1242 Karar Tarihi: 28.02.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4799 Esas 2019/1242 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2017/4799 E. , 2019/1242 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı hakkında ... 23 İcra Müdürlüğünün 2014/3384 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, takibe konu bonolardaki imzaların davacıya ait olmadığını ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı tarafından davacıya fatura karşılığında tıbbi malzeme satıldığını, dava konusu senetlerin bu satıştan doğan borca istinaden verildiğini, senetlerdeki imzaların davacıya ait olduğunu belirterek, davanın reddini ve davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının davaya konu senetlerle ilgili olarak ... 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ nin 2014/379 E. 2015/370 K. sayılı kararı ile yargılanarak resmi evrakta sahtecilik suçunu işlediği kanaatiyle cezalandırıldığı, bu yargılama sırasında senetlerdeki imzaların davacıya ait olmadığının gerek savcılık gerekse ağır cezadaki yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarıyla sabit olduğundan yeniden inceleme yapılmasına yer olmadığı gerekçesiyle, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takip nedeniyle haciz işlemi uygulanmış olduğundan davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, imza inkarına dayalı bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Dosya içindeki belgelerden davalı hakkında resmi evrakta sahtecilik suçundan ceza davası açıldığı görülmektedir. Nitekim mahkemenin ceza dosyasındaki savcılık ve yargılama aşamasında alınan raporlara itibar ederek hüküm kurduğu anlaşılmaktadır. Ceza mahkemesinin maddi vakıaya ilişkin kesinleşmiş kararı hukuk hakimini de bağladığından davalı hakkında açılan ceza davasındaki hükmün kesinleşmesi beklenmeden yada mahkemece bonolardaki imzaların davacının eli ürünü olup olmadığı hususu ayrıca araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmüm BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 28/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.