21. Hukuk Dairesi 2015/20988 E. , 2016/4755 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 1994 yılı Mayıs ayından 30/09/2001 tarihine kadar tarım Bağ-Kurluluğunun tespitine, Bağ-Kur ile Esnaf Bağ-Kur da geçen hizmetlerinin birleştirilmesine 01/11/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, 1994 yılı Mayıs ayından 30.09.2001 tarihine kadar Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 01.11.2011 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile aylıkların yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının 01.06.1994 ile 30.09.2001 tarih aralığında Tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine ve davacının 01.11.2011 tarihinde emekliliğe hak kazandığından bahisle emekli aylığı bağlanması talebi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması ya da ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.
Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Bunun yanı sıra HMK"nun 297. maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde karar yerinde gösterilmesi gereklidir. Aynı zamanda hakim somut olayın özelliğine göre infazda duraksamaya yer bırakmayacak biçimde hüküm vermek durumundadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının teslim ettiği ürünlerden 1994 yılı Mayıs ayında prim kesintisinin yapıldığı, davalı Kurum tarafından 01.06.1996 tarihinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığı 01.10.2001 tarihinden itibaren başladığından, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının 30.09.2001 tarihinde sona erdiğinin kabul edildiği, ancak 16.02.2012 tarihli İB formunda davacının ziraat odası ve kooperatif ortaklığı bulunmadığı anlaşıldığından davalı Kurum tarafından tescil tarihi itibariyle terkin edildiği, 13.05.2015 tarihli bir başka Kurum yazısında davacının 01.06.1994 tarihinde re"sen tescil edildiğinin ve 31.12.1994 tarihinde terkin edildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının prim tevkifatına göre 01.06.1994-31.12.1994 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece davalı Kurum tarafından davacının hangi tarihlerde Tarım Bağ-Kur sigortalısı kabul edildiği sorulup netleştirilmeden buna göre davalı Kurum tarafından 01.06.1994-31.12.1994 tarihleri arasında sigortalı kabul edildiği takdirde sigortalılık talebi bakımından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması, aksi halde 01.06.1994-31.12.1994 tarihleri arasında sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmadan karar verilmiş olması hatalıdır. Bunun yanı sıra belirlenen Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresi ile diğer yasalar kapsamında sigortalı olunan sürelere göre yaşlılık aylığı şartlarına haiz olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken, yaşlılık aylığı talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulmuş olması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
21.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.