12. Ceza Dairesi 2019/11422 E. , 2019/9264 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 16/10/2018
Taksirle bir ölüme ve yaralanmaya neden olmak suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 85/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve sürücü belgesinin 2 yıl süreyle geri alınmasına dair Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/05/2015 tarihli ve 2014/399 esas, 2015/187 sayılı kararının, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 23/02/2016 tarihli ve 2015/14690 esas, 2016/2730 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini takiben, Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığınca hükümlüye ait sürücü belgesinin geri alınması kararının infazının başlangıç tarihi açısından oluşan tereddütün giderilmesine yönelik talebi üzerine, asıl cezanın infazının tamamlanmasından sonra sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin güvenlik tedbirinin infazının yapılmasına dair Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/05/2016 tarihli ve 2014/399 esas, 2015/187 sayılı ek kararı sonrasında, hükümlünün sürücü belgesinin geri verilmesine dair talebinin reddine ilişkin anılan Mahkemenin 05/04/2017 tarihli ve 2014/399 esas, 2015/187 sayılı ek kararı üzerine, hükümlünün aynı talebi hakkında daha önceden karar verildiğinden bahisle talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair anılan Mahkemenin 06/09/2018 tarihli ve 2014/399 esas, 2015/187 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/10/2018 tarihli ve 2018/1131 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Somut olayda, sanığın taksirle bir ölüme ve yaralanmaya neden olmak eyleminden dolayı hakkında hükmedilen hapis cezası ile birlikte sürücü belgesinin geri alınmasına dair karar verildiği, anılan cezasının Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı İlamat ve İnfaz Bürosunun 13/05/2016 tarihli ve 2016/3816 ilamat numarası ile infazının ertelenmesine karar verildiği, ertelemenin bitim tarihinin 20/04/2017 olduğu, sanığın 13/05/2016 tarihi itibariyle artık cezaevinde bulunmadığı, mercii tarafından verilen 16/10/2018 tarihli kararın da erteleme kararının bitim tarihinden sonra olduğu nazara alındığında, dosya içerisinde yer alan kanun yararına bozma talebine ilişkin dilekçe ile sanığın dosyaya sunduğu 05/04/2017 tarihli dilekçelerde sanığın mesleği gereği ihtiyaç duyulması sebebiyle sürücü belgesinin geri verilmesinin talep edildiği, bu aşamada hakkında hükmolunan hapis cezası ertelenen ve talep tarihi itibariyle de cezaevinde bulunmayan, mesleğini dışarıda sürdürebilecek durumda olan sanığa ait sürücü belgesinin kendisine teslim edilmemesi hususunun hak kaybına yol açacağı gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 12/06/2019 gün ve 94660652-105-80-60-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/06/2019 gün ve 2019/64436 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK"nın 53/6. maddesinde yer alan "Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar." şeklindeki düzenlemeye göre fıkradaki bir meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına veya sürücü belgesinin alınmasına karar verilmesine yönelik kararların hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe gireceği ancak sürenin cezanın tümüyle infazından sonra başlayacağı öngörüldüğünden, somut olayda cezasının infazına dahi başlanmayan hükümlüye ait sürücü belgesinin, sürenin de başlamayacağı cezanın infazı sürecinden önce geri alınmasının TCK"nın 3. maddesindeki, güvenlik tedbirlerinin işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olması gerektiğine ilişkin hükümle ve TCK’nın 53/6. maddesindeki hükümle bağdaşmadığı açıktır.
Bu durumda hükümlüye ait sürücü belgesinin geri alma işleminin cezanın infazı süresince uygulanmayıp, cezanın tümüyle infaz edilmesi durumunda, bihakkın tahliyesinden sonra başlamak üzere geri alınarak ilamda belirtilen süre boyunca tedbirin uygulanması ve dolayısıyla hükümlüye ait sürücü belgesinin bu aşamada kendisine iade edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş olup;
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/10/2018 tarihli ve 2018/1131 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.