Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2006/6722 Esas 2006/8777 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/6722
Karar No: 2006/8777

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2006/6722 Esas 2006/8777 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2006/6722 E.  ,  2006/8777 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Şavşat İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 28/12/2005
    NUMARASI : 2005/14/15

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    HUMK.nun 10.maddesi gereğince, (dava) icra takibi sözleşmenin icra olunacağı yerde başlatılabilir. Sözleşmenin yerine getirileceği yer, öncelikle tarafların açık ve zimni isteğine göre belirlenir. Tarafların açık veya zımni isteğinin anlaşılamadığı hallerde, bu husus, Borçlar Kanununun 73.maddesine göre çözümlenmelidir. Buna göre para borcu alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Ayrıca, İİK.nun 50/1.maddesi 2.cümlesi gereğince takibe esas olan akdin yapıldığı yer icra dairesi de takipte yetkilidir.
    Somut olayda, sözleşmenin Şavşat"ta icra edildiği belirlendiğine göre Şavşat İcra Dairelerinde takip yapılması yasaya uygun ve borçlunun bu konudaki itirazları yerinde değildir.
    Ancak, icra takibinin dayanağı olan 08.07.2004 tarihli belge, TTK.nun 688.maddesinde öngörülen unsurları taşımadığı için kambiyo senedi niteliğinde değildir. Bu nedenle, senetteki hakkın ciro ile el değiştirmesi mümkün bulunmamaktadır. Borçlar Kanununun 162 ve sonraki maddelerine göre alacağın temliki ile ilgili koşullarda yerine getirilmediğine göre alacaklının ilamsız icra takibi yapması mümkün bulunmamaktadır. Zira, dayanak senedin mücerret ciro edilmiş olması, TTK.nun 560.maddesi gereğince "poliçenin cirosu" hükümleri sonucunu doğuracağından temlik iradesi taşımayan bu belge ile alacaklının takip yapması yasaya aykırıdır.
    O halde, alacağın tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirdiği düşünülerek itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine yazılı şekilde kabulü isabetsizdir. 
    SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 24.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.