Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4388
Karar No: 2022/2918
Karar Tarihi: 18.04.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4388 Esas 2022/2918 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, davalıya kök murisi tarafından miras payı itibariyle ecrimisil alacağı talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi bakırköy 16. icra müdürlüğü'nün yapılan takibinde davalının borçlu olmadığına hükmetmiştir. Ancak Yargıtay 8. Hukuk Dairesi gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki meydana getirildiğini gerekçesiyle hükmü bozmuştur. İlk derece mahkemesince bozmaya uyularak verilen kararda ise mahkeme, babanın ölümü ile önce anneye intikal eden eş miras payında da tarafların eşit oranda pay sahibi olduğu anlaşılmakla murisin sahibi olduğu %50 oranındaki hissenin de davacı ve davalının hisseleri oranında talepte bulunabileceği bu şekilde davalının hissesinin %12 olduğu ancak bu oranda talepte bulunulabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Temyiz incelemesi sonucunda ise davalı ve davacı vekillerinin temyiz talepleri kabul edilmiştir. Kararda ulaşılan sonuç doğrultusunda, ilk derece mahkemesi kararının bozulması ve dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilmesi kararlaştırılmıştır. Kararda, özellikle ecrimisil ile ilgili olarak Türk Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanunu maddelerine sıkça atıfta bulunulmuştur.
7. Hukuk Dairesi         2021/4388 E.  ,  2022/2918 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.02.2013 tarihinde verilen dilekçeyle paydaşlar arası ecrimisil talep edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15.01.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve davacı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili, davalının, kök murisi ...'ya ait 52 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 45 nolu bağımsız bölümü vekil edeninin kullandığı gerekçesi ile miras payı itibariyle ecrimisil alacağı için Bakırköy 16. İcra Müdürlüğü'nün 2011/19605 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, oysa ki söz konusu taşınmazın vekil edeninin kullanımında olmadığını, takipte ecrimisil miktarının hangi döneme ait ve ne miktar olduğunun dahi belirlenmediği belirterek, vekil edeninin Bakırköy 16. İcra Müdürlüğünün 2011/19605 Esas sayılı dosyası nedeni ile borçlu olmadığının tespiti ile davalı kötü niyetli olduğundan takipteki miktarın %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili, dava konusu taşınmazın murisin ölümünden beri davacı tarafından kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 30/12/2014 tarihli ve 2012/198 Esas, 2014/636 sayılı Kararıyla; davanın kabulü ile davacının Bakırköy 16. İcra Müdürlüğü'nün 2011/19605 sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 02.04.2019 tarihli ve 2019/954 Esas, 2019/3521 sayılı Kararıyla; gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki meydana getirildiği gerekçesiyle hükmü bozmuştur.
    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 02.06.2014 ve 03.09.2014 tarihli kök ve ek raporlarla talep edebilecek ecrimisil miktarının 14.392,60 TL olarak hesaplandığı, ancak söz konusu hesaplamada tarafların payı gözetilmeden toptan bir hesaplama yapıldığı açıklanmıştır. Mahkeme, bilirkişilerce yapılan ecrimisil hesabında her dönem için belirlenen aylık ecrimisil tutarının toplamında murisin %50 hissesi olduğu ve murisin bu %50 hissesinde de davacı ve davalının eşit oranda pay sahibi olduğu, bu nedenle babanın ölümü ile önce anneye intikal eden eş miras payında da tarafların eşit oranda pay sahibi olduğu anlaşılmakla murisin sahibi olduğu %50 oranındaki hissenin de davacı ve davalının hisseleri oranında talepte bulunabileceği bu şekilde davalının hissesinin 12/80 olduğu ancak bu oranda talepte bulunulabileceği, belirtilen hesap yöntemi ile yapılan hesaplama sonucunda davalı tarafça talep edebilecek ecrimisil tutarının 7.296,30 TL olduğu bu tutarı aşan şekilde 12.000,00 TL üzerinden ecrimisil talep edilmekle aradaki fark olan 4.703,70 TL'den davacının herhangi bir ecrimisil ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını bu tutar kadar borçlu olmadığı, uyuşmazlığın yargılama gerektirmekle her iki taraf lehine kötü niyet tazminatı takdirine gidilmemesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    1. Davacı temyiz dilekçesinde davanın kısmen kabulünün hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
    2.Davalı temyiz dilekçesinde; aynı gayrimenkulden kaynaklı ecrimisil talepli itirazın iptali davasında alınan bilirkişi raporunun, karara esas alınan bilirkişi raporuyla çeliştiğini, tespit edilen ecrimisile konu kira bedelleri ve kiranın vefat eden anne ve babadan intikal etmiş olması sebebiyle intikal eden hisse oranları üzerinden (13.12.2006-16.05.2009 yılı aralığı için 12/80 hisse üzerinden, 16.05.2009-13.12.2011 yılı aralığı içinse 4/20 (3/15x20/80) hesaplanması gerektiğini, 02.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda söz konusu yerin 1/2 mülkiyetine tekabül eden kira bedeli olarak hesaplanmış iken mahkemece tekrar rapordaki ecrimisil bedelinin mükerrer olarak yarıya bölünmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    2. Değerlendirme
    1.Mahkemece keşifte dinlenen bilirkişilerin 02.06.2014 tarihli raporuna yönelik oluşan itirazların değerlendirilmesi için alınan 12.08.2014 tarihli blirkişi raporunda, açıkça tarafların murisinin paydaş olduğu taşınmazda diğer paydaşlar ile rızai ve fiili taksim yapıldığını, hesabın tarafların murisine ait yere ilişkin olduğunu belirtmeleri karşısında bilirkişi raporuyla tespit edilen ecrimisil miktarının tekrar yarıya bölünmesi doğru görülmemiştir.
    2. Dosyasında mevcut İstanbul 4. Sulh Hukuk Mahkemesi 28.02.2008 tarih, 2008/203 Esas, 2008/221 sayılı Kararında; tarafların murisi ...'nın 21.07.1992 tarihinde vefat edip terekesinin 80 pay kabul edildiği, 12 payının Fatma, 12 payın ...'ya sübut ettiği belirtilmiştir. Dosyasında mevcut İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 19.8.2010 tarih, 2010 / 2756 Esas, 2010 / 807 sayılı Kararında; tarafların annesi Seher Kaya'nın 16.05.2009 tarihinde vefat edip terekesinin 15 pay kabul edildiği, 3 payının Fatma, 3 payının ...'ya sübut ettiği belirtilmiştir. Bu durumda davalı ve davacıya isabet eden toplam hisse miktarı ayrı ayrı; (12/80) + (20/80) x (3/15) =(1/20) +(3/20)=4/20 olduğundan davacı ve davalı hissesinin ayrı ayrı 12/80 olduğunun kabulüyle kurulan hüküm de hatalıdır. Mahkemece ecrimisile konu kira bedellerinin vefat eden anne ve babadan intikal etmiş olması dikkate alınarak intikal eden hisse oranları üzerinden 13.12.2006-16.05.2009 yılı aralığı için 12/80 hisse üzerinden, 16.05.2009-13.12.2011 yılı aralığı içinse 4/20 hesaplanması gerekmektedir.
    VI. SONUÇ:
    Açıklanan sebeplerle; temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz karar harcının ilgiliye İADESİNE, 18.04.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi