Esas No: 2020/3119
Karar No: 2021/2642
Karar Tarihi: 13.04.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanuna muhalefet - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/3119 Esas 2021/2642 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2020/3119 E. , 2021/2642 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma (Tüm sanıklar
yönünden)Terörizmin finansmanının önlenmesi
hakkında kanuna muhalefet (Sanık ...
yönünden)
25.07.2016 (Sanıklar ..., ...,
..., ..., ..., ... ..., ...
yönünden)
Hüküm : 1-Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında
Kanuna muhalefet suçundan sanık ...
hakkında hükmedilen beraat kararına ilişkin
istinaf başvurusunun esastan reddi
2- Sanıklar ..., ..., ...,
..., ..., ...,
..., ... haklarında TCK"nın
314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 63
maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına
ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
3- Sanık ... hakkında TCK"nın 314/2, 3713
sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 221/4, 53, 58/9, 62, 63
maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına
ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık ... müdafiinin duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve bu nedenle sanık ... hakkında terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet suçu yönünden davaya katılma hakkı bulunmayan Hazine ve Maliye Bakanlığı vekilinin bu suç yönünden davaya katılmasına ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararı hukuki değerden yoksun olup hükümleri temyiz yetkisi vermeyeceğinden temyiz isteminin CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
I-Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Diğer sanıklar yönünden kurulan mahkumiyet kararlarının yapılan temyiz incelenmesinde;
1-Sanıklar ..., ..., ... yönündün;
Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer dellilerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanıklar ... ve ..."ın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
Toplanan delillerin suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan ve dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen sanıklar hakkında soyut bir kabul ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1, T.C. Anayasasının 141/3, CMK’nın 34/1 ve 230/1-c maddelerine de muhalefet edilerek gerekçe gösterilmeden TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- Sanık ... yönünde;
Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a- Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik, sanığın örgüt içindeki konumu, kaldığı süre, faaliyetlerinin nitelik, süreklilik ve çeşitliliği gözetilerek işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde fazla ceza tayini,
b- Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen sanık hakkında yalnızca yazılı şekilde yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-Sanık ... yönünden;
a- İlgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa getirtilerek duruşmada CMK"nın 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafıine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi; değerlendirme ve tespit tutanağının temin edilememesi halinde, operatör kayıtları ile eşleştirmesi yapılmak üzere ByLock HİS (CGNAT) kayıtları ile IMEI ve baz bilgilerini içeren HTS kayıtlarının Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumundan temin edilerek, CGNAT kayıtları ve HTS sonuçları karşılaştırılıp belirtilen hat üzerinden ByLock kullanan kişinin sanık olup olmadığı doğrultusunda bilirkişiden teknik rapor alınması, sanığın Bank Asya nezdindeki 2014 yılı öncesi dahil olmak üzere tüm hesap hareketlerine ilişkin kayıtlar ile ilgili bilirkişi raporu alınıp, örgüt liderinin talimatından sonra ve bu talimat doğrultusunda katılım hesabı açma, para yatırma vb. işlemlerinin bulunup bulunmadığı tespite çalışılıp, sanıklar ve müdafilerine diyeceklerinin sorulması ve tanık..."ın beyanın karar yerinde tartışılması ile tüm deliller bir bütün olarak değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b-Kabul ve uygulamaya göre de;
Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen sanıklar hakkında yalnızca yazılı şekilde yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4-Sanıklar ..., ... ve ... yönünden;
Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen sanıklar hakkında yalnızca yazılı şekilde yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., Muhammet Burak Dikmen ve ... ile müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Yozgat l. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.