İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/20178 Esas 2020/10486 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak
HÜKÜMLER :Mahukmiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ... hakkında TCK.nın 297/1, 297/1-2. cümlesi uyarınca tayin olunan 3 yıl 9 ay hapis cezası üzerinden TCK.nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim uygulanırken hapis cezasının 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası olarak belirlenmesi yerine 2 yıl 13 ay 15 gün yine sanık ..."an hakkında da 297/1. maddesi ile verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının TCK.nın 62. maddesi ile 1/6 oranında indirilmesinde hapis cezasının 2 yıl 6 ay yerine 1 yıl 3 ay olarak belirlenmesi sureti ile eksik cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamış, her ne kadar hükümde sanık ... hakkında birden fazla ilamın tekerrüre esas alındığı gösterilmiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.01.2013 tarih ve 2012/1431 Esas, 2013/18 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, mahkemenin hükümlü hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiği yönündeki iradesini açıkça ortaya koymasının yeterli olduğu, tekerrüre esas alınabilecek bir hükümlülüğün bulunması halinde bu mahkumiyet, birden fazla hükümlülüğün bulunması halinde ise bunlardan en ağır olanı infaz aşamasında kendiliğinden dikkate alınması ve uygulanması mümkün görüldüğünden bu husus da bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık ...’ın bir sebebe dayanmayan, sanık ...’un suç vasfında hataya düşüldüğüne, sanık ...’ın hakkında TCK.nın 62. maddesinin uygulanması gerektiğine, eşitlik ilkesine aykırı olarak teşdiden ceza belirlendiğine, müdafinin ise sanığın olayın gerçekleştiği cezaevinde kaldığı süre değerlendirildiğinde cezalandırılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğuna, çelişki içeren beyanlara dayanılarak hüküm kurulduğuna, şüpheden sanık yararlanır ilkesine riayet edilmediğine, sanık ... müdafinin ise sanığın uzun yıllardır psikolojik tedavi gördüğünden hakkında TCK.nın 32. maddesi gereğince rapor alınmasının gerekli olduğuna, sanığın atılı suçu işlemediğine, çelişki içeren beyanlara dayanılarak hüküm kurulduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 26.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.