20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/919 Karar No: 2017/3255 Karar Tarihi: 17.04.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/919 Esas 2017/3255 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, ortak gider alacağının tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemini içeren dava açmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, mahkemece verilen kararın yanlış olduğu ve davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilmiştir. Sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği için, kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerektiği ifade edilmiştir. Bu nedenle, mahkeme tarafından verilen karar bozulmuştur. Kanunlar olarak; Kat Mülkiyeti Kanunu, 5711 sayılı Kanun'un 22. maddesi ve Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddeleri belirtilmiştir.
20. Hukuk Dairesi 2017/919 E. , 2017/3255 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, birden fazla parsel üzerinde kurulu bulunan sitede, ortak gider alacağının tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerle, tapu kayıtlarının incelenmesinde; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlıkta, kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Hukuki uyuşmazlıklarda asliye mahkemelerinin görevi asıl, sulh mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye mahkemesinde görülür. Bu durumda mahkemece; davaya konu taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedeni göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelemesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/04/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.